Kategori: <span>Çift Terapisi</span>

İlişkiler Neden Kısa Ömürlü? Nasıl Uzun ve Sağlıklı İlişkiler Kurulabilir?

Hızlı başlayan ve hızlı biten ilişkiler günümüzde bireylerin yaşadığı önemli sorunlar arasında. İlişkiye başlarken acele eden kişiler genellikle çabuk sona geliyorlar ve ardından yeni bir ilişkiye de hızla geçiyorlar. Ve bu döngü böyle devam edip gidiyor. Sonunda gerçek yakınlık kuramayan bu insanlar doğru ilişkiden ümidi kesiyorlar.
Peki günümüzde ilişkiler neden bu kadar hızlı yaşanıyor? Bu soruya birlikte yanıt arayalım..
Hızlı yaşanan hayatlar ve çabuk tüketilen ilişkilerden yakınan insanların ve ilişkilerinin neden kısa ömürlü olduğu konusunda danışmanlık almak isteyen kişilerin sayısı hızla artıyor. İşte günümüzde ilişkilerin kısa ömürlü olmasına yol açan olası nedenler:

Günümüzde İlişkilerin Kısa Ömürlü Olmasının Nedenleri

İnsanların yaşam tarzları, sosyal etkileşimleri ve değerleri, ilişkilerin doğasını etkilemeye devam ediyor. Geleneksel ilişki dinamiklerinin değiştiği günümüz dünyasında, ilişkilerin neden kısa ömürlü olduğu sorusu oldukça önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir. Sağlıklı ve kalıcı bir ilişki kurmanın yollarını anlayabilmek için ilişki danışmanlığı almak iyi bir adım olabilir.

Kısa süren ilişkiler konusunda ele alınması gereken olası nedenler:

1. Teknoloji ve Sanal İletişim: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, insanlar artık sanal ortamda daha fazla vakit geçiriyor. Sosyal medya ve diğer dijital platformlar, insanların gerçek yaşam yerine sanal bağlantılar kurmalarına neden olabiliyor. Bu durum, kişisel ilişkilerin derinleşmesini ve sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkileyebilir.

2. Yoğun İş Temposu: Günümüzde pek çok insan, iş hayatındaki yoğun tempodan dolayı ilişkilere yeterince zaman ayıramayabiliyor. İş stresi ve sürekli meşgul olma hali, romantik ilişkilerin zaman ve çaba gerektiren yönlerini ihmal etmeye yol açabilir.

3. Bağlanma Korkusu: Modern toplumlarda, bazı insanlar duygusal bağlanmadan korkabilirler. Geçmişte yaşadıkları olumsuz deneyimler veya güven sorunları, ilişkileri kısa süreli ve yüzeysel tutmaya yönlendirebilir.

4. Seçeneklerin Fazlalığı: İnternet ve çevrimiçi arkadaşlık platformları, insanlara geniş bir partner havuzu sunuyor. Bu durum, insanları hızlı bir şekilde ilişkileri sonlandırıp başka bir seçeneği denemeye yönlendirebilir.

5. İletişim Eksikliği: İlişkilerin temel taşlarından biri olan sağlıklı iletişim, günümüzde birçok çift arasında eksik kalabiliyor. Sorunların açıkça konuşulmadığı veya çözüme ulaşmak için çaba sarf edilmediği durumlarda, ilişkiler kısa ömürlü olabilir.

6. Bireycilik ve Özgürlük: Modern toplumda bireycilik ve kişisel özgürlük vurgulanmaktadır. Bu nedenle, bazı insanlar bağımsızlıklarını korumak adına uzun vadeli taahhütlere yanaşmakta tereddüt edebilirler.

7. Değer ve Hedef Farklılıkları: İlişkilerin sürdürülebilirliği, ortak değerlerin ve hedeflerin paylaşılmasına bağlıdır. Eğer partnerler arasında temel değer farklılıkları varsa ve ortak bir amaç belirleme konusunda uyum sağlanamıyorsa, ilişki kısa süre içinde sonlanabilir.

8. Eğlence Odaklı Yaklaşımlar: Bazı insanlar, ilişkileri eğlence ve zevk aracı olarak görebilirler. Ancak ilişkiler, zamanla çaba, fedakarlık ve emek gerektiren bir süreçtir. Bu eğlence odaklı yaklaşım, ilişkilerin kısa ömürlü olmasına neden olabilir.

Sonuç olarak, günümüzde ilişkilerin neden kısa ömürlü olduğu pek çok faktöre bağlıdır ve bu faktörler birbirleriyle ilişkili olabilir. Sağlıklı ve uzun süreli bir ilişki için, iletişime önem vermek, karşılıklı güveni geliştirmek, değer ve hedeflerde uyum sağlamak, fedakarlık yapabilmek ve partnerler arasında güçlü bir bağ kurmak önemlidir. Çift terapisi almak yakın ilişkilerde doğru iletişim için iyi bir yol olabilir.

Daha uzun ömürlü ve sağlıklı bir ilişki kurmak için aşağıdaki stratejileri uygulayabilirsiniz:

1. İletişimi Önemseyin: Sağlıklı bir ilişkinin temel taşı iletişimdir. Partnerinizle düşüncelerinizi, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı açıkça paylaşmaya özen gösterin. Aynı zamanda, partnerinizin de duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışın.2. Empati Kurun: Birbirinizin duygusal ihtiyaçlarına empatiyle yaklaşın. Karşınızdaki insanın perspektifini anlamaya çalışmak ve onun hislerine saygı göstermek, sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazlarındandır.3. Güven İnşa Edin: Güven, uzun süreli bir ilişkinin temel taşlarından biridir. Söz verdiğiniz şeyleri yerine getirin, sadık kalın ve dürüst olun. Güven inşa etmek, zaman alabilir, ancak bir kere kaybedildiğinde geri kazanılması oldukça zor olabilir.4. Çatışma Yönetimi: Her ilişkide çatışmalar kaçınılmazdır. Önemli olan bu çatışmaları yapıcı bir şekilde çözmeyi öğrenmektir. Tartışmalar sırasında birbirinizin duygularını incitmekten kaçının ve çözüm odaklı olmaya çalışın.

5. Ortak Değerler ve Hedefler Belirleyin: Uzun vadeli bir ilişki için, ortak değerler ve hedefler belirlemek önemlidir. Bu, birlikte çalışacağınız bir temel sağlar ve geleceğe dair bir plan oluşturmanızı sağlar.

6. Birlikte Zaman Geçirin: İlişkinizi güçlendirmek için birlikte keyifli zaman geçirin. Ortak ilgi alanlarınızı keşfedin, birlikte yeni deneyimler yaşayın ve birbirinizle yaşayacağınız ortak etkinliklerden keyif alın.

7. Fedakarlık Yapın: İlişkilerde, zaman zaman fedakarlık yapmak gerekebilir. Partnerinizin ihtiyaçlarına özen göstermek ve onun mutluluğunu düşünmek, sağlıklı bir bağı güçlendirmeye yardımcı olabilir.

8. Saygı Gösterin: Karşılıklı saygı, sağlıklı bir ilişkinin temelini oluşturur. Partnerinize değer verdiğinizi hissettirin ve onun görüşlerine, düşüncelerine ve kişiliğine saygı gösterin.

9. Sorunları Erken Yakalayın: İlişkideki sorunları erken aşamada yakalayıp çözmeye çalışın. İhmal edilen problemler, zamanla büyüyerek daha büyük sorunlara dönüşebilir.

10. Esnek Olun: İlişkilerde zaman zaman değişim ve uyum gerekebilir. Esnek olmak, partnerinizle birlikte büyümenizi ve gelişmenizi sağlar.

Özetlemek gerekirse uzun süreli bir ilişki için karşılıklı iletişim, empati, güven, fedakarlık, saygı ve uyum önemlidir. Bu değerleri ön planda tutarak, ilişkinizi güçlendirebilir ve daha uzun ömürlü bir bağ kurabilirsiniz. Unutmayın, her ilişki çaba ve özen gerektirir, bu nedenle birlikte çalışmak ve birbirinize destek olmak ilişkinizi daha güçlü kılacaktır.

İlişkilerde sağlıklı iletişim nasıl geliştirilebilir?

Sağlıklı iletişim, ilişkilerdeki uyumu artıran, sorunları çözmeye yardımcı olan ve bağı güçlendiren önemli bir unsurdur. İşte ilişkide sağlıklı iletişimi geliştirmek için bazı ipuçları:

1. Empati Kurun: Partnerinizin duygularını anlamaya çalışın ve onların yerine kendinizi koyun. Empati, karşı tarafta anlayış ve güven duygusunu artırır.

2. Aktif Dinleyin: İletişim sırasında tamamen odaklanın ve karşınızdakini dikkatlice dinleyin. Onun ne söylediğini anlamaya çalışın ve sadece cevap vermek için değil, gerçekten dinlemek için konuşun.

3. İfade Tarzınıza Dikkat Edin: Söyleyeceğiniz şeyleri anlaşılır ve olumlu bir şekilde ifade edin. Eleştiri ve suçlamalardan kaçının ve kibar bir dil kullanmaya özen gösterin.

4. Duygularınızı Açıkça Paylaşın: Duygusal ihtiyaçlarınızı ve endişelerinizi açıkça ifade edin. Açık iletişim partnerinizin sizinle ilgili düşünceleri ve duyguları anlamasına yardımcı olacaktır.

5. Sorunları Hemen Konuşun: Eğer bir sorun ortaya çıkarsa, ertelemeden hemen konuşun. Sorunlar bekletildikçe büyüyebilir, bu nedenle sorunları erken aşamada ele almak daha sağlıklı olacaktır.

6. Yargılamaktan Kaçının: Karşınızdaki kişiyi yargılamak yerine anlamaya ve desteklemeye odaklanın. Farklı düşüncelere ve bakış açılarına açık olun.

7. “Ben Dili” Kullanın: Duygularınızı ve düşüncelerinizi ifade ederken “Ben dili” kullanmaya özen gösterin. “Ben şunu hissediyorum” gibi ifadeler, sizin duygularınızı ifade ederken karşınızdakini suçlamaz.

8. Olumlu İletişime Odaklanın: Olumlu ifadeler ve olumlu geri bildirimlerle iletişimi zenginleştirin. Partnerinizi takdir edin ve iyi yaptığı şeyleri vurgulayın.

9. Tartışmaları Yapıcı Bir Şekilde Yönetin: Tartışmalar kaçınılmazdır, ancak nasıl yönettiğiniz önemlidir. Tartışmaları saldırganlık ve küslük yerine yapıcı bir şekilde ele alın.

10. Mizah ve Espriyi Kullanın: İlişkinizi hafifletecek ve keyifli hale getirecek mizah ve esprileri kullanın. Fakat mizahı kullanırken, partnerinizi incitmeyecek şekilde sınırlandırmak önemlidir.

Unutmayın, her ilişki kendine özgüdür ve iletişim stiliniz partnerinizle uyumlu olmalıdır. Sağlıklı iletişimi geliştirmek, zaman ve çaba gerektiren bir süreç olabilir, ancak ilişkinizdeki bağı güçlendirmeye ve sorunları çözmeye yardımcı olacaktır. İletişimde açık ve anlayışlı bir tutum sergilemek, ilişkinizi daha derin ve tatmin edici hale getirecektir.

İlişki Terapisi Çift Terapisi

Romantik İlişkilerde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları

Romantik ilişkilerde hangi sorunlar yaşanabilir?

Romantik ilişkilerde yaşanan sorunlar, birçok çiftin karşılaştığı yaygın bir durumdur. Bu sorunlar, iletişim eksikliği, güvensizlik, uyumsuzluk, çatışmalar, bağımlılık, aldatma, farklı değerler ve hedefler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. İlişkinizde sorunlar yaşıyorsanız İzmir Çift Terapisti uzmanlarımızdan yardım alabilirsiniz.

İşte romantik ilişkilerde sıkça karşılaşılan bazı sorunlar:

1. İletişim eksikliği: İletişim sorunları, çiftler arasında anlaşmazlıklara, yanlış anlamalara ve duygusal kopukluğa neden olabilir. İletişim eksikliği, duygusal ihtiyaçların karşılanmamasına, çatışmaların artmasına ve ilişkinin zayıflamasına yol açabilir.

2. Güvensizlik: Güvensizlik, ilişkide büyük bir sorun olabilir. Geçmiş deneyimler, aldatma veya yalanlar gibi faktörler güveni zedeleyebilir. Güvensizlik, kıskançlık, kontrolcülük ve sürekli şüphelenme gibi olumsuz davranışlara yol açabilir.

3. Uyumsuzluk: İki partner arasında yaşam tarzı, değerler, ilgi alanları ve hedefler gibi konularda uyumsuzluklar olabilir. Bu uyumsuzluklar, çiftlerin farklı yönlere gitme isteğiyle sonuçlanabilir ve çatışmalara neden olabilir.

4. Çatışmalar: Her ilişkide çatışmalar kaçınılmazdır. Farklı düşünce ve hissiyatların birleştiği noktada çatışmalar ortaya çıkabilir. Ancak, sağlıklı bir ilişkide, çiftler bu çatışmaları yapıcı bir şekilde çözmek ve anlayışlı bir şekilde iletişim kurmak için çaba sarf etmelidir.

5. Bağımlılık: Bir partnerin diğerine bağımlı olması, ilişkide dengesizlik yaratabilir. Bu bağımlılık, duygusal, fiziksel veya maddi bağımlılık olabilir. Bağımlılık, sağlıklı bir ilişkinin gelişmesini engelleyebilir ve her iki taraf için de zararlı olabilir.

6. Aldatma: Aldatma, bir ilişkide büyük bir güven kırılmasıdır. Aldatma, duygusal ve fiziksel olarak büyük acı ve incinmeye neden olabilir ve ilişkinin devamını zorlaştırabilir.

Bu sorunlar, romantik ilişkilerde sıkça karşılaşılan bazı örneklerdir. Her çiftin deneyimleri ve sorunları farklılık gösterebilir. İyi bir ilişki için, çiftlerin iletişim becerilerini geliştirmesi, birbirlerine güvenmeyi öğrenmeleri, uyum sağlama çabası göstermeleri ve sorunları çözmek için işbirliği yapmaları önemlidir. Ancak bazı durumlarda, ilişki terapisi alanında uzman bir profesyonel yardım almak da faydalı olabilir.

Romantik ilişkilerde yaşanan sorunların çözümlenmesi için neler yapılabilir?

Romantik ilişkilerde yaşanan sorunlara yönelik çözümler çiftlerin özel durumlarına ve sorunların niteliğine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak aşağıdaki çözüm önerileri ilişkideki sorunların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir:

1. İletişimi geliştirin: Sağlıklı iletişim, ilişkilerin temel taşıdır. Karşılıklı anlayış, empati, duyguları ifade etme ve aktif dinleme gibi iletişim becerilerini geliştirerek iletişimi güçlendirebilirsiniz.

2. Güveni yeniden inşa edin: Güvenin zedelendiği durumlarda, güveni yeniden inşa etmek için açık ve dürüst iletişim önemlidir. Eylemlerinizle söylediklerinizin uyumlu olmasına özen gösterin ve karşılıklı olarak güveni destekleyici davranışlarda bulunun.

3. Ortak çözümler bulun: Karşılaştığınız sorunları birlikte ele alın ve ortak çözümler bulmaya çalışın. Her iki tarafın ihtiyaçlarını ve beklentilerini dikkate alarak uzlaşmaya varmaya çalışın.

4. Empati ve anlayış gösterin: Partnerinizin duygularını anlamaya çalışın ve onun perspektifini takdir edin. Empati ve anlayış, birbirinizi daha iyi anlamanıza ve ilişkideki bağları güçlendirmenize yardımcı olur.

5. Profesyonel yardım alın: Bazı durumlarda, ilişkideki sorunlarla başa çıkmak için profesyonel yardım almak faydalı olabilir. Bir çift terapisti veya danışmanı, ilişki dinamiklerini anlamak, iletişim becerilerini geliştirmek ve sorunları çözmek için destek sağlayabilir.

6. Kişisel gelişime odaklanın: Kendi bireysel gelişiminize odaklanmak, ilişkinizin kalitesini artırabilir. Kendinize zaman ayırın, hobilerinize yönelin ve duygusal sağlığınıza dikkat edin. Bireysel olarak mutlu ve tatmin olmak, ilişkinizi olumlu yönde etkileyebilir.

Unutmayın, her ilişki benzersizdir ve her çiftin ihtiyaçları farklıdır. Çözüm önerilerini uygularken sabırlı ve anlayışlı olmak önemlidir.

Tüm yakın ilişkilerde yaşanan sorunların çözümünde empati becerisi çok önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle eşlerin empati becerileri kazanmaları ve bu beceriyi geliştirmeleri sağlıklı bir ilişki için oldukça hayati bir konudur.

Eşler arası empati nasıl geliştirilebilir?

Eşler arası empatiyi geliştirmek için aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz:

1. Aktif dinleme: Eşinizi dinlerken aktif bir şekilde katılım gösterin. Göz teması kurun, beden dilinizi kullanarak ilgi gösterin ve anladığınızı ifade edin. Sadece konuşmak yerine, karşınızdaki kişiyi gerçekten anlamaya çalışın.

2. Perspektif alın: Eşinizin durumunu, hislerini ve bakış açısını anlamaya çalışın. Kendinizi onun yerine koyarak, neden böyle hissettiğini anlamaya çalışın. Empati kurmak için kendinizi başka bir insanın olduğu yere koymaya çalışmanız gerekir.

3. Duygusal ifadeyi teşvik edin: Eşinizi kendi duygularını ifade etmesine ve duygusal açıklık göstermesine teşvik edin. Onun duygularını önemseyin ve ona destek olun. Duygusal ifadeyi cesaretlendirmek, daha derin bir bağ kurmanıza yardımcı olabilir.

4. Soru sorma ve derinlemesine anlama: Eşinize sorular sorarak onu daha iyi anlamaya çalışın. Daha derinlemesine konuşarak, hislerini, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilirsiniz. Kendi önyargılarınızı bir kenara bırakarak, gerçekten merak edip öğrenmeye odaklanın.

5. Destek olun: Eşinizin duygusal ihtiyaçlarını ve zorluklarını anladığınızı gösterin. Ona moral ve duygusal destek verin. Baş etme becerilerini geliştirmesine yardımcı olun ve onu güçlendirmek için çaba sarf edin.

6. Açık iletişim: Duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı açık bir şekilde ifade edin. Eşinizle açık iletişim kurarak, duygusal bağınızı güçlendirebilirsiniz. İçtenlikle konuşmak ve samimi bir şekilde paylaşmak, empatiyi teşvik eder.

7. Zaman ayırma: Eşinizle kaliteli zaman geçirin. Birlikte yapılan etkinlikler, paylaşılan deneyimler ve birbirinizle bağlantı kurma fırsatları empatiyi geliştirebilir. Birlikte güzel anılar yaratmak, ilişkinizi güçlendirebilir.

Empati, sürekli bir çaba gerektiren bir beceridir. Kendinizi eşinizin yerine koymak ve onu anlamaya çalışmak için zaman ayırmanız önemlidir. Sabırlı olun ve karşılıklı olarak empatiyi teşvik etmeye çalışın.

Duygusal açıklık ilişkilerde niçin önemlidir?

Duygusal açıklık, ilişkilerde önemli bir faktördür çünkü aşağıdaki şekillerde ilişkilerin sağlığına ve güvene katkıda bulunur:

1. Duygusal bağın güçlenmesi: Duygusal açıklık, iki partner arasında daha derin bir bağ kurulmasını sağlar. Birbirinize duygularınızı açtıkça, daha yakın hissedersiniz ve karşılıklı anlayış geliştirirsiniz. Bu, duygusal bağın güçlenmesine ve ilişkinin daha tatmin edici hale gelmesine yardımcı olur.

2. Empati ve anlayışın artması: Duygusal açıklık, partnerinizin duygusal deneyimlerini ve iç dünyasını daha iyi anlamanızı sağlar. Kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koyarak empati kurmanızı kolaylaştırır. Empati ve anlayış, ilişkideki güveni ve yakınlığı artırır.

3. İletişim becerilerinin gelişmesi: Duygusal açıklık, iletişim becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur. İçten ve dürüst bir şekilde duygularınızı ifade etmek, ilişkide açık iletişimi teşvik eder. İletişim becerileriniz geliştiğinde, ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi daha etkili bir şekilde ifade edebilirsiniz.

4. Sorunların çözümü: Duygusal açıklık, çiftler arasındaki sorunların daha etkili bir şekilde çözülmesini sağlar. Duygularınızı açıkça ifade etmek, sorunları daha iyi anlamaya ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmeye yardımcı olur. Bu, çatışmaların azalmasına ve daha sağlıklı bir ilişki dinamiği oluşturulmasına yardımcı olur.

5. Güvenin oluşması: Duygusal açıklık, güvenin oluşmasına katkıda bulunur. Kendinizi açarak, duygusal zayıflıklarınızı paylaşarak ve partnerinizin de sizinle aynı şekilde davranmasını sağlayarak, birbirinize güven duymanızı sağlar. Güven, sağlıklı bir ilişkinin temel taşlarından biridir.

Duygusal açıklık, samimiyet, anlayış, iletişim ve güvenin gelişmesine katkıda bulunur. Bu da sağlıklı ve tatmin edici bir ilişkinin temelini oluşturur.

narsist

Narsistlerle İlişkilerde Yaşanan Sorunlar

Narsistlerle ilişkilerde hangi sorunlar yaşanır?

Narsisistlerle ilişkilerde birçok sorun yaşanabilir. Narsisistler, genellikle başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını önemsemeyen, kendine odaklanmış, kontrolcü, manipülatif ve empati yoksunu insanlar olarak tanımlanır. Bu nedenle, bir narsisistle olan ilişkilerde şu sorunlar yaşanabilir:

1. İletişim sorunları: Narsisistler, başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını önemsemedikleri için iletişim sorunları yaşanabilir. İletişim kurmak için gerekli olan empati ve anlayış eksikliği, anlaşmazlıkların ve çatışmaların artmasına neden olabilir.

2. Duygusal istikrarsızlık: Narsisistler, duygusal istikrarsızlık ve çabuk kırılganlık gösterebilirler. Bu nedenle, partnerleri narsisistin kendine zarar verme, kendini yıkma veya aşırı öfke patlamaları yaşama davranışlarıyla karşılaşabilirler.

3. Kontrol ve manipülasyon: Narsisistler, genellikle kontrolcü ve manipülatif olabilirler. Partnerlerinin hayatlarını kontrol etmek veya istedikleri şekilde davranmalarını sağlamak için çeşitli manipülasyon teknikleri kullanabilirler.

4. Duygusal istismar: Narsisistler, partnerlerini duygusal istismar etme eğiliminde olabilirler. Bu, partnerlerinin kendilerini değersiz, kusurlu veya hatalı hissetmelerine neden olabilir.

5. Empati eksikliği: Narsisistler, empati eksikliği nedeniyle partnerlerinin duygularını ve ihtiyaçlarını anlamada zorluk çekebilirler. Bu, partnerlerin kendilerini yalnız ve anlaşılmamış hissetmelerine neden olabilir.

Bu sorunlar, narsisistlerle olan ilişkilerde yaygın olarak görülebilir. Ancak, her ilişki farklıdır ve her narsisistin farklı davranışları olabilir. Bu nedenle, narsisistlerle olan ilişkilerde, sağlıklı sınırlar belirlemek ve kendi ihtiyaçlarınızı korumak önemlidir.

Romantik ilişkinizde, sosyal ilişkilerinizde veya işyerinizde bir narsist ile ilişki yaşadığınızı düşünüyorsanız profesyonel yardıma başvurmalısınız. Narsistlerle ilişkiler ve diğer ilişki sorunları için İzmir Psikolog uzmanlarımız size çok etkili şekilde yardımcı olabilirler.

İzmir dışından yardım almak için Online Psikolog sayfamızı inceleyiniz.

Narsisist bir partnerle ilişkide nasıl sınır koyulur?

Narsisist bir partnerle ilişkide sınırlar koymak, sağlıklı bir ilişki sürdürmek için önemlidir. Narsisist bir partnerle ilişkide sınırlar koymak için bazı ipuçları şöyledir:

1. Kendi ihtiyaçlarınızı tanıyın: İlişkide sınırlar belirlemenin ilk adımı, kendi ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı belirlemektir. Kendinize “Bu ilişkide ne istiyorum?” ve “Ne olursa kabul edemem?” gibi sorular sorarak, sınırlarınızı belirleyebilirsiniz.

2. Kendinize saygı gösterin: Kendinize saygı göstermek, narsisist partnerinizin sizi manipüle etmesine izin vermemek anlamına gelir. Kendi sınırlarınızı belirlediğinizde, bunlara saygı duymanız ve partnerinizin sizi aşırı taleplerle karşı karşıya bırakmasına izin vermemeniz önemlidir.

3. Yapıcı iletişim kurun: Sınırlarınızı belirlerken, partneriniz ile açık ve yapıcı bir şekilde iletişim kurmanız önemlidir. Sınırlarınızı eleştirici bir şekilde değil, yapıcı bir şekilde ifade edin. “Bunun benim için neden önemli olduğunu anlayabilir misin?” veya “Bunu birlikte nasıl çözebiliriz?” gibi sorular sorarak ortak bir çözüm bulmaya çalışın.

4. Kendinize odaklanın: Narsisist bir partner, sizi sürekli kendi isteklerine göre yönlendirmeye çalışabilir. Ancak, kendinize odaklanmak ve kendi ihtiyaçlarınıza uygun olarak hareket etmek önemlidir. Kendi hayatınızı yaşamak ve kendi hedeflerinize odaklanmak, size güçlü ve sağlıklı bir his verir.

5. Olası sonuçları düşünün: Narsisist bir partnerle ilişki yaşarken sınırlar koymak, bazen olumsuz sonuçlara yol açabilir. Partnerinizin tepkilerini ve davranışlarını önceden tahmin ederek, buna hazırlıklı olabilirsiniz. Bununla birlikte, sınırlarınızı korumanın önemini unutmayın ve kendinizi savunmak için gerekirse adımlar atın.

Narsisist bir partnerle ilişki yaşayan kişi için sınırlar koymak zor olabilir, ancak sağlıklı bir ilişki için sınırlar çok önemlidir. Kendi ihtiyaçlarınızı belirleyin, kendinize saygı gösterin ve açık iletişim kurun. Unutmayın ki, sağlıklı bir ilişki, karşılıklı saygı, anlayış ve kabul etme üzerine kuruludur.

Narsisistik istismar nedir?

Narsisistik istismar, bir kişinin diğer bir kişiyi narsisistik bir doyum için kullanmasıdır. Bu kişi, kendini hayranlıkla izleyen bir kitle ya da hizmetkarlar aracılığıyla kendini tatmin etmeye çalışır. Narsisistik istismar genellikle, başka bir kişinin duygusal ihtiyaçlarını ve haklarını yok sayarak, kontrol etme, manipüle etme, aşağılama veya suistimal etme şeklinde ortaya çıkar. Narsisistik istismarın birçok farklı türü vardır ve mağdurun psikolojik, duygusal ve sosyal sağlığına ciddi zararlar verebilir.

Narsisistik istismar türleri nelerdir?

Narsisistik istismarın birçok farklı türü vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1. Duygusal istismar: Narsisistik kişi, diğer kişinin duygusal ihtiyaçlarını ve haklarını yok sayar. Diğer kişiyi sürekli eleştirir, aşağılar, manipüle eder veya suistimal eder.
2. Fiziksel istismar: Narsisistik kişi, diğer kişiye fiziksel olarak zarar verir. Bu, şiddet içeren davranışlar veya diğer kişinin bedenini istismar etmek anlamına gelebilir.
3. Seksüel istismar: Narsisistik kişi, diğer kişiyi cinsel olarak suistimal eder. Bu, cinsel taciz, tecavüz veya diğer kişinin rızası dışında cinsel ilişkiye girme gibi davranışları içerebilir.
4. Finansal istismar: Narsisistik kişi, diğer kişinin finansal kaynaklarını veya varlıklarını kontrol etmeye çalışır. Bu, başka kişinin parasını çalmak, kredi kartı dolandırıcılığı veya başka bir kişinin mal varlığına el koyma gibi davranışları içerebilir.
5. Sosyal istismar: Narsisistik kişi, diğer kişinin sosyal hayatını veya ilişkilerini kontrol etmeye çalışır. Bu, başka kişiyi izole etmek, başka kişinin ilişkilerini veya arkadaşlarını kontrol etmek veya başka kişinin sosyal hayatını manipüle etmek gibi davranışları içerebilir.

Bu türlerden herhangi biri narsisistik istismar olarak kabul edilebilir ve mağdurun psikolojik, duygusal ve sosyal sağlığına ciddi zararlar verebilir.

Narsisistik istismar kurbanları neler hisseder?

Narsisistik istismar kurbanları, kendilerini çaresiz, umutsuz ve kontrolsüz hissederler. Narsisistik istismar, kurbanların kendilerine olan güvenlerini sarsar ve kendilerini değersiz, yetersiz ve suçlu hissetmelerine neden olur. Kurbanlar ayrıca aşağılık hissederler ve kendilerine olan saygıları kaybolur.Narsisistik istismar, mağdurların psikolojik, duygusal ve fiziksel sağlığını etkiler. Mağdurlar sıklıkla kaygı, depresyon, öfke, utanç, korku ve yalnızlık gibi duygular yaşarlar. İşlevsiz bir ilişki içinde olduklarını hissederler ve umutsuz bir durumda olduklarını düşünürler.

Narsisistik istismar kurbanları, çoğu zaman istismarcılarının davranışlarına karşı savunmasızdırlar ve istismarcıların yarattığı manipülatif ortamlarda bulunurlar. Bu ortamlarda, kurbanlar genellikle kendi gerçekliklerinden uzaklaştırılırlar ve istismarcının kendilerine yön verdiği bir dünyada yaşamak zorunda kalırlar.

Narsisistik istismar kurbanları, bu duygusal acıyı azaltmak için terapi, destek grupları, arkadaşlık ve aile desteği gibi kaynaklardan yardım alabilirler. Ancak, narsisistik istismarın etkilerini azaltmak için zaman, sabır ve uzun vadeli bir çaba gerektirebilir.

Narsisistik istismardan kurtulmak mümkün mü?

Narsisistik istismardan kurtulmak mümkündür. Ancak, bu süreç zaman alabilir ve bazen zorlu olabilir.

Öncelikle, kişi istismarın farkına varmalıdır. Kendilerini narsisistik bir ilişkinin içinde bulan insanlar, istismarın belirtilerini tanımak ve kendi davranışlarının ve duygularının narsisistik istismara maruz kalıp kalmadığını anlamak için bir uzmanla çalışabilirler.

Daha sonra, kişi narsisistik istismarcının etkilerinden kurtulmak için sağlıklı bir destek ağı oluşturabilir. Bu destek ağı, terapistler, destek grupları, arkadaşlar ve aile üyelerinden oluşabilir.

Kişiler, kendilerine yönelik olumsuz düşünceleri ve davranışları değiştirmeye çalışmalıdır. Bu iyileşme süreci, kendine değer verme, sınırlar belirleme ve kendini duygusal olarak güçlendirme alışkanlıklarını geliştirmeyi içerebilir.

Son olarak, kişiler kendilerine olan güvenlerini yeniden kazanmak için çalışabilirler. Bu, kişilerin kendini keşfetmesi, öz farkındalık geliştirmesi ve kişisel gelişim için zaman ayırması anlamına gelebilir.

Narsisistik istismardan kurtulmak, disiplinli bir çaba gerektirir ve herkesin deneyimi farklıdır. Ancak, doğru destek ve çaba ile, insanlar narsisistik istismarın etkilerinden kurtulabilir ve sağlıklı bir hayat sürdürebilirler.

Dr. Hatice Topçu Ersoy

Uzman Psikolog / Çift Terapisti

izmir psikolog

Toksik İlişkiler

Toksik ilişki nedir?

Toksik ilişki, kişiler arasında olumsuz etkileşimlere ve davranışlara sahip olan bir ilişki türüdür. Bu tür ilişkiler genellikle sağlıksız, manipülatif ve kontrolcü olma eğilimindedir.

Toksik ilişkilerde, bir veya her iki kişi arasında şiddetli çekişmeler, sürekli tartışmalar, eleştiriler, suçlamalar ve aşağılamalar gibi davranışlar sık sık görülür. İletişim genellikle olumsuz veya kırıcıdır ve bir veya her iki kişi arasında güvensizlik ve kontrol sorunları yaşanabilir.

Bu tür ilişkiler, fiziksel, duygusal veya cinsel istismar içerebilir ve kişinin kendine ve başkalarına zarar vermesine neden olabilir. Toksik bir ilişkide olduğunuzu düşünüyorsanız, kendinizi güvende tutmak ve gerekli desteği almak için bir psikolog veya danışmanla konuşmanız önemlidir.

Romantik ilişkinizde, sosyal ilişkilerinizde veya işyerinizde toksik ilişki yaşadığınızı düşünüyorsanız profesyonel yardıma başvurmalısınız. Toksik ilişkiler ve diğer ilişki sorunları için İzmir Psikolog uzmanlarımız size çok etkili şekilde yardımcı olabilirler.

Toksik ilişki nasıl anlaşılır?

Toksik bir ilişki, bazı belirtilerle anlaşılabilir. İşte toksik bir ilişkinin belirtileri:

1. Sürekli tartışmalar: İlişkinizde sürekli tartışmalar yaşıyorsanız ve bu tartışmalar genellikle küçük konularla başlıyorsa, bu bir toksik ilişki belirtisi olabilir.

2. Eleştiriler: Partneriniz sizi sık sık eleştiriyor, hatalarınızı vurguluyor ve sizi aşağılayıcı bir dille konuşuyorsa, bu toksik bir ilişki belirtisidir.

3. Kontrol ve kısıtlama: Partneriniz, arkadaşlarınızla veya ailenizle görüşmenize izin vermiyorsa veya görüşmenizi kısıtlamaya çalışıyorsa, bu toksik bir ilişki belirtisi olabilir.

4. Manipülatif davranışlar: Partneriniz sizi manipüle ediyor veya kontrol ediyorsa, kararlarınıza saygı duymuyor veya sizinle konuşmak yerine size sessiz davranıyorsa, bu da toksik bir ilişki belirtisi olabilir.

5. Güvensizlik: Partneriniz size güvenmiyorsa, sürekli sizin hakkınızda sorular soruyor veya sizin yaptıklarınızı kontrol etmek istiyorsa, bu toksik bir ilişki belirtisi olabilir.

6. Duygusal veya fiziksel istismar: Eğer partneriniz sizi fiziksel veya duygusal olarak istismar ediyorsa, bu toksik bir ilişki belirtisi olabilir.

Toksik bir ilişkinin belirtileri, her zaman açık olmayabilir ve bazen değişebilir veya karmaşık olabilir. Ancak, eğer ilişkinizde bu belirtileri sık sık yaşıyorsanız, bu toksik bir ilişki olabilir ve kendinizi korumak için profesyonel yardım almanız önemlidir.

Toksik bir ilişkiden kurtulmak mümkün mü?

Toksik bir ilişkiden kurtulmak zor olabilir, ancak mümkündür. İşte toksik bir ilişkiden kurtulmak için bazı adımlar:

1. Kendinizi koruyun: Öncelikle kendinizi fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak korumak için güvenli bir yere gitmeniz gerekebilir. Güvenli bir yer bulun ve kendinizi burada koruyun.

2. Kendinize destek bulun: Aileniz ve arkadaşlarınızla görüşerek veya profesyonel yardım alarak kendinize destek bulun. Sizi anlayan ve destekleyen insanlarla etkileşimde bulunmak size yardımcı olabilir.

3. Kendinizi değerlendirin: Kendinize ilişkinizde nelerin yanlış gittiğini sorun ve bu sorunların kaynağını bulmaya çalışın. Kendinizi ve ihtiyaçlarınızı değerlendirin ve kendi değerinizi tekrar keşfedin.

4. İlişkiyi sonlandırın: İlişkinizi sonlandırmaya karar verdiğinizde, kararınızı partnerinizle net bir şekilde paylaşın. Sonlandırma süreci zorlu olabilir, ancak kendinizi güvende tutmak için kararlı olun.

5. Kendinize zaman verin: İlişkinizi sonlandırdıktan sonra kendinize zaman verin. Kendinizi iyileştirmek ve kendinize odaklanmak için zaman ayırın. Kendinize şefkatli davranın ve ihtiyaçlarınızı karşılamak için kendinize zaman tanıyın.

Toksik bir ilişkiden kurtulmak, zorlu bir süreç olabilir ve destek almaya ihtiyacınız olabilir. Bir terapist veya danışmanla konuşmak size yardımcı olabilir ve toksik ilişkiden kurtulmak için gerekli adımları atmanızı kolaylaştırabilir.

ölüm korkusu (tanatofobi)

Gaslighting Nedir?

Gaslighting nedir?

Gaslighting, bir kişinin, başka bir kişiyi yanlış hissettirmek veya kendi gerçeklerine göre manipüle etmek için psikolojik bir taktik kullanmasıdır. Gaslighting yapan kişi, hedef kişinin zihinsel sağlığını etkilemek ve onların kendi duygularına, hafızasına veya gerçeklerine olan güvenini sarsmak için manipülatif veya baskıcı sözler ya da davranışlar sergileyebilir.

Örneğin, bir kişi, diğer kişinin anılarını ya da deneyimlerini inkar edebilir veya onları abartabilir. Böylece, hedef kişi kendi gerçeklerinden şüphe duymaya başlar ve yargı gücü azalır. Gaslighting, çoğunlukla kontrol amaçlı olarak kullanılır. Gaslighting yapan kişi kurbanın gücünü azaltarak onu daha kolay bir şekilde kontrol eder.

Romantik ilişkinizde, sosyal ilişkilerinizde veya işyerindeki ilişkilerinizde gaslighting yapan kişilerle karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız mutlaka profesyonel yardıma başvurmalısınız. Gaslighting ve diğer ilişki sorunları için İzmir Psikolog uzmanlarımız size çok etkili şekilde yardımcı olabilirler.

Gaslighting nasıl durdurulur?

Gaslighting, manipülatif bir davranış biçimidir ve durdurmak için kararlılık ve cesaret gerektirir. İşte gaslighting’i durdurmak için bazı adımlar:

1. Farkındalık oluşturun: İlk olarak, gaslighting’in ne olduğunu ve size nasıl zarar verdiğini anlayın. Kendinize sorun: “Bu kişi beni manipüle ediyor mu? Kendimi sürekli olarak kötü hissetmemin nedeni bu mu?” Kendinize dürüst olun ve kendinizi korumak için harekete geçin.

2. Sınırlarınızı belirleyin: Gaslighting yapmak isteyen kişilere karşı sınırlar belirleyin. Kendinize saygı duyulmasını istediğiniz sınırların neler olduğunu belirleyin ve bunları açıkça ifade edin. Örneğin, “Benimle konuşurken, sesinizi yükseltirseniz, konuşmaya devam etmeyeceğim” gibi bir sınır oluşturabilirsiniz.

3. Gerçekleri hatırlayın: Gaslighting yapan kişiler sizi gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışır. Bu nedenle, gerçekleri hatırlayın ve kendinizi savunmak için kanıtlarınızı toplayın. Örneğin, konuşmaları kaydetmek ya da yazışmaları kaydetmek gibi kanıtlar toplayabilirsiniz.

4. Destek alın: Gaslighting’den kurtulmak için desteğe ihtiyacınız olabilir. Güvenebileceğiniz bir arkadaş, aile üyesi veya bir terapist size destek olabilir ve sizi manipülatif davranışlardan koruyabilir.

5. Gaslighting yapan kişilerle konuşun: Gaslighting yapan kişilerle konuşun ve bu davranışlarının size nasıl etki ettiğini açıkça ifade edin. Bu kişilerin davranışlarını değiştirmek isteyip istemediklerine karar vermelerine izin verin. Ancak, eğer davranışları değişmezse, kendinizi korumak için uzak durmanız gerekebilir.

Gaslighting’den kurtulmak zor olabilir, ancak mümkündür. Kendinize saygı duyduğunuzu hatırlayın ve kendinizi korumak için gerekli adımları atın.

Aile Çift Evlilik Terapisi

Çift Terapisi

Çift Terapisi nedir?

Çift terapisi, bir çiftin ilişkisini ve iletişimini iyileştirmek için yapılan bir terapi türüdür. Bu terapi türünde, bir çiftin terapisti ile birlikte çalışması ve birbirleriyle ilişkilerinde ortaya çıkan sorunları ele almaları amaçlanır.

Çift terapisi sırasında, çiftin ilişkilerindeki sorunlar ve çatışmalar ele alınır. Terapist, çiftin iletişimini iyileştirmeleri için yardımcı olur ve çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Terapist, çiftin her bir partnerinin duygularını ve ihtiyaçlarını anlamalarına yardımcı olur ve çiftin daha sağlıklı bir şekilde iletişim kurmasını sağlar.

Çift terapisi, çiftlerin birbirleriyle daha iyi iletişim kurmasını sağladığı için, ilişkilerinin daha sağlıklı ve mutlu bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir. Ancak, çift terapisinin başarısı, çiftin kendini terapiye açması ve terapiye katılması ile doğru orantılıdır.

Çift terapisi uygulayan uzmanların çift terapisi eğitimi almaları gerekmektedir.

Çift Terapisi ne kadar sürer?

Çift terapisi süresi, çiftin ihtiyaçlarına ve terapinin hedeflerine bağlı olarak değişebilir. Çiftler terapiste ilk olarak neden terapiye geldiklerini, hangi sorunlarla karşı karşıya olduklarını ve ne tür sonuçlar beklediklerini anlatırlar. Terapist, çiftin ihtiyaçlarına göre bir terapi planı yapar ve hedefler belirler.

Bazı çiftler, sorunlarına daha çabuk çözüm bulabildikleri için kısa süreli terapi seansları tercih ederler. Bu seanslar genellikle 8-12 hafta arasında sürer. Ancak, bazı çiftler için sorunlar daha derin köklü olabilir ve terapinin daha uzun bir süre gerektirdiği durumlar da olabilir. Bu durumlarda, terapi süresi 6 aydan daha uzun olabilir.

Özetlemek gerekirse, çift terapisi süresi çiftlerin sorunlarına ve hedeflerine bağlı olarak değişebilir. Terapist, çiftin ihtiyaçlarına göre bir terapi planı yapar ve süre hakkında çifti bilgilendirir.

Çift Terapisi İzmir

Çift terapisi hizmeti, İzmir gibi büyük şehirlerde birçok terapist ve terapi merkezi tarafından sunulmaktadır. İzmir’de çift terapisi hizmeti almak isteyenler öncelikle bir terapist veya terapi merkezi araştırması yapabilirler.

Araştırma yaparken, çift terapisinde uzmanlaşmış ve deneyimli terapistlerin tercih edilmesi önerilir. Ayrıca terapistin eğitim, sertifika ve referanslarını da kontrol etmek önemlidir.

İzmir’de birçok terapi merkezi ve psikoloji kliniği bulunmaktadır. Bunlar arasında özellikle çift terapisi hizmeti sunan yerler tercih edilebilir. İnternet üzerinden veya yerel rehberlerden bu merkezlerin iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.

Çift terapisi hizmeti alırken, terapinin ne kadar süreceği, ücretleri ve randevu sistemleri gibi konular hakkında da bilgi alabilirsiniz. Ayrıca, görüşmeyi planladığınız çift terapisti hakkında yazılmış yorumları incelemek de faydalı olabilir.

Çift terapisi İzmir Alsancak’da merkezimizde verilmektedir. İzmir çift terapisti uzmanlarımız için bakınız.

Bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Aile Danışmanı İzmir

Aile Danışmanlığı

AİLE DANIŞMANLIĞI NEDİR?

Aile Danışmanlığı Nasıl Uygulanır?

Aile Danışmanlığı almak için başvuran danışanlarımıza aile içi duygusal, sosyal ve psikolojik sorunların ve aile içi iletişim problemlerinin çözümünde profesyonel destek sağlamak amacıyla 2002 yılından bu yana İzmir’de aile danışmanlığı veriyoruz.

Aile danışmanı olarak başarılı sonuçlar alabilmek için uzmanların aile danışmanlığı eğitimi almış olmaları ve aile danışmanlığı sertifikası sahibi olmaları gerekmektedir.

Aile danışmanlığı ve çift terapisi sürecinde öncelikle izlenen yolar ve aşamalar terapiye katılan eşlere detaylı olarak anlatılmaktadır. Eşlerin ve ailelerin hedefleri belirlenmekte, daha sonra sorunlar tanımlanarak netleştirilmekte ve etkin iletişim becerileri aile üyelerine kazandırılmaktadır. Aile danışmanı aile üyelerine sorunları kabullenme ve daha etkin başa çıkabilme becerileri kazandırmaktadır.

Aile Danışmanlığı Hangi Durumlarda Gereklidir?

Aile danışmanlığı verdiğimiz konuların bazıları aşağıdadır:

  • Ailelerde ve yakın ilişkilerde etkin iletişim, duygusal yakınlık, empati
  • Kendini ve eşini tanıma, psikolojik ve sosyal özellikler ve cinsiyet farklılıkları konusunda bilgi sahibi olma
  • Aile içinde benlik açma, duyguları paylaşma, sevgiyi gösterme
  • Dürtü kontrolü, sözel ve fiziksel tepkileri kontrol edebilme
  • Kişilik farklılıkları ile baş edebilme
  • Kişiliklere saygı duyulması
  • Karşı cinsi tanıma, karşı cinsin farklı özelliklerini, beklentilerini, ihtiyaçlarını bilme
  • Aile kurmaya hazırlık dönemi, bekarlık döneminden evliliğe geçiş
  • Ailenin devamı açısından sorumluluk duygusunun önemini kavrama
  • Kendi sorumluluklarını bilme, bu sorumlulukları yerine getirmek için gereken bilgiye sahip olma
  • Gerekli zamanlarda eşin sorumluluklarını paylaşmak için temel bilgiye sahip olma ve gerektiğinde paylaşmaya hazır olma
  • Evlilikte ve ilişkilerde problem çözebilme
  • Beklentilerin açıkça konuşulması
  • İş ve özel yaşamın dengelenmesi
  • Evlilikte sağlıklı cinsel yaşam
  • Evlilikte bütçe düzenlemesi
  • Aile içinde iş bölümü
  • Eşlerin hassasiyet noktalarının taraflarca bilinmesi
  • Eşlerin aileleri ile ilişkiler (kendi ailesi ve de eşin ailesi ile)
  • Aile olma koşulları
  • Anne-babalık; çocuk sahibi olma, çocukların gelişim özellikleri ve çocuk psikolojisi hakkında bilgilere sahip olma
  • Diğer aile, evlilik ve ilişki sorunları

Aile Danışmanı Psikolog Dr. Hatice Topçu Ersoy’dan Öneriler için tıklayın

Aile sorunları, evlilik sorunları ve karşı cins ilişkilerinde çiftler arasında yaşanan sorunlar için profesyonel destek alma eğilimi giderek artmaktadır. Aile içi uyum sorunları ve çiftler arası iletişim problemleri uzman yardımı ile en sağlıklı şeklide çözümlenmektedir.

Aile ve çift danışmanlığı sürecinde öncelikle izlenen yolar ve aşamalar terapiye katılan eşlere detaylı olarak anlatılmaktadır. Eşlerin evlilik hedefleri belirlenmekte, daha sonra sorunlar belirlenmekte ve etkin başa çıkma yöntemleri eşlere kazandırılmaktadır. Aile/evlilik danışmanı eşlere sorunları kabullenme ve daha etkin problem çözme becerileri kazandırmaktadır.

İzmir Alsancak’da bulunan merkezimizde çift terapisi, evlilik terapisi ve aile danışmanlığı uzman psikologlar tarafından uygulanmaktadır. Aile danışmanı İzmir Alsancak’da merkezimizde aile danışmanlığı vermektedir.

Çift terapisinde ne yapılır?

Çift terapisinde ne yapılır?

İnsan ilişkileri karşılıklı olarak anlaşmaya dayanır. Arkadaşlıklar, evlilikler ve insanlar arasındaki özel ilişkiler bu kapsamdadır. Her ne kadar sürekli sorunsuz bir şekilde devam etmesi istense de zamanla sorunlar meydana gelebilir. Lakin kişiler aralarındaki ilişkiyi sonlandırmak istemiyorsa evlilik terapisi olarak da adlandırılan çift terapisine gidilmelidir. Buna kişilerin kendi katılabileceği için her iki tarafın ortak katılması ya da her iki bireyle ayrı görüşülmesi mümkündür. Terapi herkese özel olarak sunulmaktadır.

Bu terapilere sadece evliler değil arkadaşlar ve sevgililer de katılabilmektedir. Eğer sevdiğiniz bir insanla sorun yaşıyorsanız ancak çözemiyorsanız, çift terapisine neden gidilir bu noktada size çözüm sunmaktadır. Böylece problemlerin ortadan kaldırılması mümkündür.

Çift Terapisi Hangi Alanlarda Çalışır?

Çift terapisinde ne yapılır temel olarak kişileri inceleyerek, uygun çözümler sunmayı hedeflemektedir. Bu bakımdan çalışma alanı oldukça geniştir. Bunlardan bazıları maddeler şeklinde verilebilir;

1. İlişkisel travmalar
2. Evlilik öncesi danışmanlık
3. Lohusalık depresyonu
4. Eşler arasında iletişim sorunları
5. Aldatma
6. Boşanma kararsızlığı
7. Psikolojik ve fiziksel travmalar
8. Orijin aileler üzerinden meydana gelen sorunlar
9. Cinsel sorunlar
10. Ayrılık ve boşama
11. Yas süreci
12. Ebeveynlik rolleri, çocukların yetiştirilmesi
13. İlişki bağımlılığı
14. Evlenme korkusu
15. Evlilikte kıskançlık
16. Geçmişte yaşanan ilişkisel travmalar

Bunlar aynı zamanda evlilik terapisine kimler gider sorusuna da bir yanıttır. Eğer bu gibi durumlar varsa, çift terapisi almanız mümkündür.

Çift Terapisi Hangi Durumlarda Alınır?

Çift terapisine ne zaman gidilmeli? Bu soru büyük bir önem taşır. Eğer küçük bir sorun bile kişilerin arasında çözülemiyorsa, ufak bir sorun bile günlerce tartışmalara neden oluyorsa bu terapi alınmalıdır. Ayrıca şu gibi durumlar da başvurulması gerekir;

1. İlişkinin kalitesinin arttırılması
2. Birlikte karar vermenin güçleşmesi
3. Göç, ayrılık, evlilik planlama gibi önemli kararlar alınması
4. Dışarıdan bir görüşe gerek duyulması
5. Güvenme zorlukları
6. Desteklenmiş hissedilmemesi
7. Eskisi gibi eğlenceli, romantik olunmaması
8. Aynı kavga uzun süre ediliyorsa
9. Eşinize gereksinimlerinizi iletemiyorsanız

Bu maddeler çoğaltılabilmektedir. Ancak teme olarak karşınızdaki bir insanla sorun yaşıyorsanız ve artık çözülemeyen bir noktaya gelmişse başvurmanız önerilmektedir.

Çift Terapisi Nasıl Yapılır?

Çift terapisinde ne yapılır? Bu terapide kullanılan farklı yöntemler vardır. Bazı uygulamalarda tüm aile üyeleri tek bir seansta bir araya gelir. Lakin çoğu zaman terapistler aile üyelerinin birini ya da her ikisini, ayrı seanslarda görür. Çocuk merkezli bir uygulama söz konusuysa öğretmenleri, rehberlik servisi ile görüşmeler de yapılabilmektedir.
Seanslar, duruma göre farklılık arz etmektedir. Ancak 8 ile 24 seans arası değişir. Her biri 50 dakika süreye sahiptir. Böylece sorunların tespit edilmesi ve çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır.

İlişkilerde Aynı Döngüler Kader mi?

Neden hep aynı ilişkilerin içinde kendimizi buluruz? Mesela aldatılmak, değersizleştirilmek, sömürülmek sıradanlaşmışsa..
Hayatımızda kısır döngüler varsa kendimize dönüp şu soruyu sormak yardımcı olabilir;
“Neden böyle oluyor? Bunun bir anlamı olabilir mi? Bu kısır döngü bana ne söylemeye çalışıyor?”
Bu tekrar tekrar yaşanılanların bizim için anlamını merak etmek. Kendimizi, seçimlerimizi merak etmek. Bu merak ile yeni, farklı adımlar atabilir, bu döngüleri kırabiliriz.
Çoğu zaman çocukluğumuzda öğrendiğimiz, deneyimlediğimiz, içine doğduğumuz ilişkiler ve ilişki dinamiklerini tekrarladığımızı fark ederiz. Bu bizim suçumuz değildir, tanıdık ve bildiğimize çekiliriz. Adeta o sahneyi yeniden kurarız. Bu belki ilk bakışta kadersel ve çok acı gelse de kendimize dair merak duygusunu devreye soktuğumuzda gizli bir fırsattır; değişim için, döngüleri kırmak için. Neye ihtiyacımız var, neden bunlar oluyor ancak bu yolla görebilir ve ancak bunu gördükten sonra hangi yeni adımları atmamız gerektiğini bilebiliriz.
Yaşadıklarımızı anlamlandırdıkça, özellikle geçmiş ile bağlantılar kurdukça, neyi neden yaptığımızı anladıkça bir değişim ve dönüşüm başlar. Daha farklı adımlar atarken, yeni deneyimler ararken buluruz kendimizi. Her küçük farkındalık ve adım çok değerli, kartopu etkisi yapabilme fırsatı yaratır.
Hayat yolculuğunda kendimize dair merak duygusunu kaybetmeyelim ve bu anlam arayışında kendimize nazik, şefkatli kalalım. Bunların bir anlamı olmalı dediğimizde değişime bir adım daha yakınız.
Online Evlilik Terapisi

İlişkilerde Sadakat

İlişkilerde Sadakat

İnsan varolduğu bu yandan bu yana diğer insanlarla birlikte ilişki kurmak zorundadır. Bu durum insan için diğer biyolojik davranışları kadar normal bir davranıştır. İlişki kurma davranışını ayırmamız gerekirse bazı ilişkiler çeşitli nedenlerle ilişkilerdeki tarafların ilişkilerine bakış açısı nedeniyle daha özel bir hal almaktadır. Bu ilişkiler genellikle içinde romantizm ve aşk barındıran ilişkilerdir. İçinde romantizm ve aşk barındıran ilişkilerde tarafların mutlu olabilmesi için her iki tarafında çeşitli davranışlarda bulunması gerekir. Bu davranışların başında partnerlerin birbirlerine duymuş olduğu sadakat kavramı gelmektedir. Sadakat kavramı ise en kısa biçimde bir kişiye içten, samimi ve derin bir şekilde bağlanmak olarak tanımlanabilir. Sadakat kavramını bu şekilde tanımladıktan sonra sadakat kavramını iki alt başlık altında daha tanımlamaya gerek vardır. Bunlar sırasıyla partnere karşı duyulan duygusal sadakat ve partnere karşı duyulan cinsel sadakattir.

Devamı

Aldatma sonrası terapi

Aldatma Psikolojisi

Aldatma psikolojisi romantik ilişkilerde aldatılmış veya aldatmış kişilerin sıklıkla araştırdığı konular arasındadır. Aldatmanın psikolojik arkaplanı psikolojik danışma hizmeti veren uzmanlar için de oldukça önemlidir. Aldatma, evli ya da duygusal bir ilişki içindeki kişilerden birinin bir başka üçüncü kişi ile duygusal veya cinsel düzeyde ilişkiye girmesi olarak tanımlanabilir.

İnsanların sosyal anlamda temel ihtiyaçları kabul edilmek, beğenilmek, onaylanmak, güvenmek ve sevilmektir. Kişi kendini mutsuz, önemsiz, değersiz hissettiğinde bu temel ihtiyaçlarını karşılamak için çareler arar, başka kişilerin kendisine değer vermesi onu mutlu eder. Bu gibi durumlar kişileri aldatmaya sürükleyebilir.

Devamı