Kategori: <span>Evlilik Terapisi</span>

Biten Evlilik Belirtileri

Evlilik, birbirini seven bir kadın ve erkeğin eş/karı-koca sıfatını almasına ve yaşamlarının sonuna dek birlikte olmaya karar vermesine ve bu kararı yetkili kurumlar aracılığı ile belgelendirmeye denir.

Her evlilik dışardan görüldüğü gibi olmayabilir. Bekar bir kişi evliliği tozpembe görürken, evli bir kişi evli olmanın getirdiği sorumlulukların bilincindedir ve zorlandığı zamanlar olabilir.

Halk arasında da söylendiği gibi evlilik kutsal bir müessesedir ve sorumlulukları oldukça çoktur. Eşler birbirlerine güvenmeli, sevmeli ve saygı duymalıdır. Şayet bunların eksik olduğu bir evlilik, yıkılmaya hazır bir bina gibidir.

Biten Evlilik Belirtileri Nelerdir?

Öncelikle bilinmelidir ki her evlilikte sorunlar yaşanabilir. Önemli olan sorunların büyüklüğüdür. Bazı sorunlar çözülebilir fakat bazı sorunlar ise sizi istemediğiniz sona bir adım daha yaklaştırıyor olabilir. Ve bir sonraki sorunlarda artık çiftlerde tolerans gösterecek güç kalmaz ve geriye dönüp bakıldığında bir şeyleri yoluna geri koyabilmek için artık çok geçtir. Evlilikte çıkan bu olası sorunlar, belirtiler nedir;

  • Eşiniz size karşı ilgisiz ise,
  • Eşiniz artık sizi dinlemiyor ise,
  • Eşinizin önceliği artık siz değilseniz (örneğin ailesi, işi veya arkadaşları gibi.)
  • Eşiniz sizi çok fazla eleştiriyor ve yaptığınız şeyleri beğenmiyor ise,
  • Eşiniz artık sizi arzulamıyor, beğendiğini hissettirmiyor ise,
  • Eşiniz size değer vermiyor ise,
  • Özel günleri kutlamıyor veya hatırlamıyor ise,
  • Fiziksel, psikolojik, cinsel ve duygusal şiddet var ise,
  • Ve en önemlisi eşiniz sizi artık eskisi gibi sevmiyor ise evliliğiniz sona erme aşamasına çok yaklaşmış demektir.

Bu demek değildir ki bu tür belirtiler yaşanan evliliklerin hepsi mutlaka sona erecektir. Boşanma aşaması sonuçlanana kadar her evliliğin iyileşmesi için bir umut vardır. Bazen eşler, rutin yaşamlarında yaşanan sorunları boşanma evresine gelmeden fark edemeyebilirler. Bu durumda eşler hatalarını anlar veya telafi etmek için bir uzmandan yardım almak için bir adım atarlar ise evlilik kurtarılabilir. Eğer durum tam tersi ise yani eşler artık yollarını ayırmanın en iyisi olduğuna karar vermiş ise bunu en az zarar ile atlatmak iki taraf için en uygunudur.

Eşlerin bu durumda yapması gereken en doğru şey bu sorunları en başta görebilmek ve en kısa sürede kendi aralarında iletişim kurarak veya uzman yardımı alarak önlem almaları doğru olacaktır. Unutmayın ki her evlilik bir değildir. Kendinizi dışarda gördüğünüz, duyduğunuz veya televizyonda izlediğiniz evlilikler ile kıyaslamayın. Her evlilik kendine özgüdür ve özeldir.

Panik Atak Nasıl Geçer?

Panikatak, kişinin olaylara karşı ani tepki göstermesi ya da dışarıdaki insanlar tarafından gereksiz, abartı gibi görünen çok fazla tepki gösterme durumudur.

Panikatak Belirtileri Nelerdir?

Diğer tüm hastalıkların başlarken gösterdiği belirtiler gibi bu ataklarında başlarken gösterdiği bazı belirtiler vardır. Bu ataklar birdenbire ortaya çıkabilir veya bazı belirtiler ile de kendini gösterebilir. Gelin bu belirtiler nedir birlikte bakalım.

  • Kalp ritminin hızlanması,
  • Olaylara karşı aniden gerçekleşen ateş basması, terleme,
  • Olayların bireyin kendisine zarar vereceğini, hatta ölümüne sebep olacağı hissine kapılması,
  • Bireyin titremesi, üşümesi veya terlemesi,
  • Vücutta, özellikle ellerde uyuşma, karıncalanma ve iğne batıyormuş gibi olması hissi,
  • Vücudun kendi kendine, bireyin kendisi istemeden hareket ettiğini düşünme hissi,
  • Kriz anındaki duygu değişimlerinden dolayı aniden gelen tuvalet ihtiyacı,
  • Dudakların ve dilin kuruması, mide bulantısı ve kusma hissi,
  • Kriz anında veya stres anında yaşanan kulak çınlaması.

Yukarıda saydığımız belirtiler panikatak rahatsızlığı belirtileridir. Bu rahatsızlığı olan kişilerin kriz anları ele alınıp incelendiğinde, kriz anında bu belirtilerden dört tanesini aynı anda yaşadıkları da gözlemler arasında yer almaktadır. Bu belirtilerden sadece birkaç tanesi sizde bulunuyorsa bu duruma “kısık panikatak” teşhisi koyulabilir. Bu krizlerin sıklığı rahatsızlığın ilerlemesine göre değişir. Bu durumu yeni yaşayanlarda ayda bir defa bu belirtiler izlenirken, rahatsızlığı ilerlemiş ve tedavi görmeye başlamamış kişilerde bu belirtiler haftada bir yaşanabilir.

Panikatak Kalıcı Mıdır? Tedavisi Nedir?

Öncelikle şunu belirmeliyiz ki panikatak rahatsızlığı kalıcı değildir ama ilaç kullanan hastalar ilaç aldıkları zaman hiç iyileşemeyebilirler.

Kişi bahsettiğimiz bu belirtileri yaşıyorsa bu rahatsızlıktan kurtulabilmenin en iyi yolu bir uzmana başvurmaktır. 6 ila 8 seans arasında bu rahatsızlıktan kurtulabilmek mümkündür. Görüşmeye gittikleri uzman öncelikle hangi semptomların bulunduğunu ve ne kadar aralıklarla krizlerin yaşandığını soracaktır. Daha sonra bu rahatsızlığın neden ortaya çıktığını anlamak için öncelikle onlara geçmişte veya yakın zamanda yaşadıkları bir travmatik olay olup olmadığını soracaktır. Bunların yanı sıra uzman, kendisine gelen kişiyi bu semptomların fiziksel açıdan bir sorunun meydana getirip getirmediğini kontrol etmek amacıyla muayene eder. Fiziksel anlamda bir sıkıntı olmamasına rağmen belirtiler devam ettiği takdirde teşhis koymak netleşir ve ona göre kişiye uygun bir tedavi uygulanmaya başlanır.

Bu rahatsızlığın tedavisi olumlu yönde sonuç gösteren bir tedavidir. Esas olan erken teşhis ve erken müdahaledir. Yardım almadan hastalıktan kurtulmaya çalışmak maalesef ki çok zordur. Eğer yardım almadan devam edilirse ve ataklar da yaşanmaya devam ederse ne yazık ki başka ruhsal rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. Bu yüzden uzman yardımı oldukça önemlidir.

Daha fazla detaylı bilgi almak için https://www.psikoaktif.com/izmir-psikolog/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Online Evlilik Terapisi

İlişkilerde Sadakat

İlişkilerde Sadakat

İnsan varolduğu bu yandan bu yana diğer insanlarla birlikte ilişki kurmak zorundadır. Bu durum insan için diğer biyolojik davranışları kadar normal bir davranıştır. İlişki kurma davranışını ayırmamız gerekirse bazı ilişkiler çeşitli nedenlerle ilişkilerdeki tarafların ilişkilerine bakış açısı nedeniyle daha özel bir hal almaktadır. Bu ilişkiler genellikle içinde romantizm ve aşk barındıran ilişkilerdir. İçinde romantizm ve aşk barındıran ilişkilerde tarafların mutlu olabilmesi için her iki tarafında çeşitli davranışlarda bulunması gerekir. Bu davranışların başında partnerlerin birbirlerine duymuş olduğu sadakat kavramı gelmektedir. Sadakat kavramı ise en kısa biçimde bir kişiye içten, samimi ve derin bir şekilde bağlanmak olarak tanımlanabilir. Sadakat kavramını bu şekilde tanımladıktan sonra sadakat kavramını iki alt başlık altında daha tanımlamaya gerek vardır. Bunlar sırasıyla partnere karşı duyulan duygusal sadakat ve partnere karşı duyulan cinsel sadakattir.

Devamı

Online Terapist

Online İlişki Danışmanlığı | Online Çift Terapisi

Psikoterapist / Çift Terapisti Uzman Psikolog Dr. Hatice TOPÇU ERSOY

Online ilişki terapisi (online çift danışmanlığı) online terapi hizmetleri içinde, internet ortamına uygunluğu açısından en önemli alanlardan biridir. İlişkisinde veya evliliğinde sorunlar olan, ancak nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilemeyen, kafasında soru işaretleri olan, birçok birey ve çift online çift terapisine başvurmaktadır. Bazen de evlenmek üzere birbirini tanımaya çalışan çiftler online ilişki terapisine başvurabiliyorlar. Sorun yaşayan çiftlerin bir kısmı, ilişkileri için bir danışmanlık / terapi hizmeti almaları gerekip, gerekmediğinden emin değildir. Bunun önemli bir sebebi aslında tamamen “normal” sınırlar içinde yaşamlarını sürdüren insanlar olmalarıdır. Ancak hayatın geri kalanında herşey yolunda gitse de, evlilik veya ilişkinizde sorunlar yaşayabilirsiniz. İlişkinizdeki sorunların kendiliğinden çözülmesi genellikle mümkün olmadığı için, ilişki terapisi alanında yardım almanızda fayda var.

Online Çift Terapisi randevusu için tıklayın

“Normal” insanlar da yakın ilişkilerde sorun yaşabilirler mi?

Yakın ilişkiler, yaşamın başka hiç bir alanında sıkıntıya yol açmayan çok derinlerdeki sorunların açığa çıktığı bir ortam yaratır. Örneğin mükemmeliyetçi bir insansanız, bu özelliğiniz bugüne kadar iş hayatında başarılı olmanızı, arkadaşlarınız tarafından takdir edilmenizi sağlamış olabilir. Bir arkadaşınızın düzensiz oluşu sizi ilgilendirmeyebilir ama romantik bir ilişkide adeta kendi uzantınız gibi gördüğünüz bir insanın “umursamaz” tavrı sizi çok fazla rahatsız edebilir. Arkadaşlarımızı değiştirmeye çalışmayız ama çok yakınımızdaki insanları değiştirmek için onlara baskı yapabiliriz. Normal sınırlar içerisinde kabul edilebilecek birçok kişilik özelliği yakın ilişkilerde özellikle aynı çatı altında yaşandığında sorun olacaktır.

İlişkimdeki sorunlarımı kendim çözemez miyim?

Bir dereceye kadar bu mümkün olabilir. Üst üste birçok başarısız ilişkiden sonra siz de artık ne yapmanız ve ne yapmamanız gerektiğini eninde sonunda öğreneceksiniz ama neden bu kadar acı çekesiniz ki? Eğer psikolojiye meraklıysanız ilişkiler üzerine yazılmış binlerce güzel kitap var. Okuyarak kendinizi tanımaya ve ilişkinizi geliştirmeye çalışabilirsiniz.

Psikiyatrist, psikolog ve psikolojik danışmanlar sizinkine benzer sorunu olan binlerce insanla karşılaşıyor. Bu deneyimlerden elde ettikleri ve tam olarak sizin durumunuza karşılık gelen bir bilgiyi sizinle paylaşarak, sizin biricik durumunuza uygun tavsiyelerde bulunarak uzmanlar size yardımcı olacaklardır. Kitaplarda yazanlar genellikle genel kurallardır ve bu genel kuralların sizin özel durumunuzda uygulanması uygun olmayabilir.

Yardım almaktan çekiniyorum, online ilişki danışmanlığı benim için uygun mu?

Eğer hayatınız boyunca hiç bir psikolojik sorun yaşamamışsanız, bir psikolog ya da psikiyatristle görüşmek için randevu almak ve terapistin kapısından içeri girmek size çok garip gelebilir. Psikolojik destek almak maalesef damgalanmaya maruz kalan bir durum olabiliyor. Siz psikolojik destek almayı damgalamıyor olsanız da, toplumdaki damgalanmanın içselleştirilmesi yoluyla sizi etkilemesi olasıdır. Sonuç olarak yardım istemekte zorlanabilirsiniz.

Oysa hemen herkes özellikle romantik ilişkilerde az ya da çok sorun yaşar. Bu sorunlar iki farklı insanın bir araya gelmesinin doğal sonucu olarak ortaya çıkan sorunlar olabileceği gibi, ilişkinin ilerleyen dönemlerinde ciddi sorunlara yol açabilecek sorunlar da olabilir.

Bir psikolog veya ilişki danışmanından yüz yüze terapi alma gerekliliğini hissetmiyor olsanız bile, kısa bir online ilişki danışmanlığı hizmeti hayatınızdaki önemli noktalarda size yardımcı olabilir.

Psikoterapist / Çift Terapisti Uzman Psikolog Dr. Hatice TOPÇU ERSOY

Online Çift Terapisi randevusu için tıklayın

Evlilik İletişim

Mutlu Evlilikler Üzerine

“Mutlu bir evlilik var mıdır?” veya “Sonsuza kadar mutlu yaşadılar sözü gerçek midir?” gibi sorular sıkça sorulmaktadır. Hayatımızda tek bir duygunun olması ve iniş çıkışların olmaması bize hayatta olduğumuzu hissettirmez. Elbette her evlilikte bazı kötü günler de olacaktır. Burada asıl mesele evlilikte o kötü günlerin ne sıkılıkta ve hangi uzunlukta var olduğudur.

Sağlıklı bir evlilikte 3 ayak vardır. Bunlar :  sevgi ve şehvet, saygı ve nezaket, güven ve sadakattir. Bu üç ayağı sağlam tutacak şey ise pozitife odaklanabilmek ve ilişki kurabilmektir. Şimdi 10 üzerinden bir puanlama yapacak olsanız kendi evliliğinizde bunların ne kadarının mevcut olduğunu düşünün.

Devamı

Aile Danışmanlığı Eğitimi

Aile ve Çiftlerle Danışma Süreci

Aile ve Çiftlerle Danışma Süreci

Aile danışmanlığı , aile içi iletişimi onarmayı ve çatışmaları çözümlemeyi amaçlayan bir süreçtir.  Bu süreç, aile içi anlaşmazlıkları, aile içi şiddetti, çocukların bir takım sorunlarını ele aldığı gibi,  aile içindeki bireylerin psikolojik sıkıntılarını çözümlemeyi, ailede olacak bir takım değişikliklere uyum sağlamayı ( örn ; boşanma , evlat edinme, taşınma, evlilik …vb. ) da kapsar. Ayrıca aile içi bireylerin maruz kaldıkları travmatik olgularla baş etmeleri gibi konularda da destek sunar. Bu terapi yaklaşımında amaç;  anlaşmazlıkların çözülmesi, iletişimin etkili bir hale gelmesi , bireylerin güçlenmesi ve sorunlarla tüm ailenin bir takım olarak baş etmesidir.

Devamı

Aile Danışmanlığı Eğitimi

Aile içinde Etkili İletişim Kurma Yolları

AİLE İÇİNDE ETKİLİ İLETİŞİM KURMA YOLLARI

Toplumun en küçük birimi, sağlıklı bir toplum inşasının en temel taşı anne, baba, çocuk veya çocuklardan oluşan ailedir. Bireylerin duygusal, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının karşılandığı, hayatta kalma mücadelesinin, adaptasyon sürecinin ilk öğrenildiği en küçük birimdir aile. Aile olabilmenin ön koşullarından biri karı-koca olabilmektir. Karı-kocalığın getirdiği sorumlulukların farkında olan bireyler, aileye yeni katılan üye veya üyelere çok daha kolay uyum sağlayarak, aile olmanın ve bir aile olarak kalabilmenin daha çok bilincinde olurlar.

Ailelerin temel gereksinimleri vardır, bu gereksinimlerden ilki sevgi ve saygı ihtiyaçlarını karşılayabilmektir. Bu ihtiyaçlara değerli olma, ön planda olabilme, aile bireylerinin her birinin kendisini yeterli hissedebilmesi, ailede dayanışma duygusunun tadılması eşlik etmektedir. Tüm bunların yanında aileyi oluşturan her bir ferdin, kendisine ve ailenin diğer bireylerine karşı sorumlulukları vardır. Aile tüm bu sayılan gereksinimlerinin karşılanmasıyla hayatta kalmaya devam eder.

Anne ve babanın çocuk veya çocuklarına, çocuklarında anne ve babasına karşı sorumlulukları vardır. Ebeveynlerin tüm bunların yanında birbirlerine karşı karı-koca olma sorumlulukları da göz ardı edilmemelidir. Mutlu karı- koca, mutlu anne- baba demektir. Mutlu anne, baba ise sağlıklı, öz saygısı ve çevreye güveni yüksek bireyler yetiştirir. Tabi ki tüm bunlara aileyi oluşturan bireylerin, önce kendilerini seven ve kendisine saygısı olan bireyler olması da önemlidir.

ETKİLİ İLETİŞİM NEDİR?

Aile içi iletişim dikkate alındığında, bu iletişimin sadece sözlü iletişimden ibaret olduğu yanılgı olabilir. Aslında günlük hayatımızda da iletişim, bilinenin aksine sözel iletişimle sınırlı değildir. Yapılan araştırmalara göre iletişimin yüzde altmış beşe yakınını beden dilimiz, jest ve mimiklerimiz oluşturmaktadır. Sözel iletişim, kurulan karşılıklı iletişimin yüzde 15 e yakınını oluşturmakta, bu da iletişimin neredeyse çoğunun beden dilimizden geçtiğini kanıtlamaktadır. Beden dilimiz, iletişim içinde bulunduğumuz kişiler için daha gerçekçi ve samimi gelir. Çünkü doğaldır ve rol yapılması halinde de bunu açığa vurur. Bu nedenle söylediklerimiz karşı taraf için önemli olsa dahi, beden diliyle uyumu yakalayabildikten sonra karşı taraf için inandırıcı, kayda değer ve anlamlı olur.

Etkili iletişim, iletişime girilen kişi veya kişiye öncelikle saygıyla başlar. Karşımızdaki kişi, çocuktan yetişkine her kim olursa olsun, koşulsuz bir kabulü ve saygıyı hak ediyordur. İletişimin ilk basamağı saygıdır ve iletişimde eğer saygı varsa, diğer birçok iletişim engelini ortadan kaldırmaya gayretliyiz demektir. Etkili iletişimin bir diğer koşulu ise empati kurabilme yeteneğidir. Empati, karşımızdakinin gözüyle, duygularıyla dünyaya bakabilmektir. Tam anlamıyla empatide bulunduğumuz kişilerle, zaten etkili bir iletişime girmek kendiliğinden gelecek, kaçınılmaz olacaktır. Etkili bir iletişim kurarken, olmazsa olmaz bir diğer koşul ise dinlemektir. Etkin bir dinleme olmadan maalesef etkin bir iletişim gerçekleşemeyecektir. Dinlenilen kişi, anne, baba veya çocuk olabilir. Bireylerin farklı rollerde olması, dinlemenin etkinlik derecesini değiştirmemelidir. Ancak özellikle çocuklarla iletişim içine girildiğinde, yetişkinlerin çocuğun boyu hizasına eğilerek göz teması kurmaya çalışması, çocuk içinde etkili bir iletişimi destekleyecektir. Yetişkinler ve çocuk arasında kurulan iletişim esnasındaki etkin dinleme de, çocuğun sadece kendisi vardır. Kendi düşünceleri, duyguları, davranışları ve bunları söze dökmeyi, bedenine yansıtma biçimi… Aile çocuğunu, çocuğun anlattıklarına müdahalede bulunmadan, olduğu gibi dinleyebilmelidir. Çocuk ebeveynlerin mimiklerine ve hareketlerine oldukça duyarlıdır. Eğer dinlenilmediğini hissediyorsa, iletişime kendisini kapatabilir. Ailesi tarafından ciddiye alınmıyor olmak onu üzüp, incitebilir. Bu zaman içinde sürekli tekrarlayan bir duruma dönüşürse çocukta öfke problemleri ve ailesine karşı tahammülsüzlük gibi birçok bireysel değişkenlik gösteren problemler ortaya çıkabilir. Zaman içerisinde bu problemler ailenin ciddi problemleri haline gelebilir.

AİLE İÇİ İLETİŞİMDEKİ ENGELLER NELERDİR?

  • Ailedeki bireylerin ben dili yerine sen dilini kullanmaları. Çocuk ailede ilk öğrenmelerini gerçekleştirir. Ebeveynler, çocuğa veya çocuklarına karşı kullandıkları dilde, sen dilini daha çok tercih ediyorlarsa, doğal olarak çocukta sen dili kullanımını öğrenecek ve sorunların çözümü zorlaşarak, daha ileri boyutta bir çıkmaza doğru ilerleyecektir.
  • Ailedeki bireylerin iletişimlerinde emir cümleleri kurmaları, bireylerin birbirlerine gözdağı vererek konuşmaları da iletişimin önündeki en büyük engellerdendir. Çoğu anne ve baba, çocuklarıyla iletişim kurarken, bunun çocuk için yararlı olabileceğini, hayatta çok daha az hata yapmalarını sağlayabileceklerini düşünerek, öğüt veren, çözümü bulma şansını çocuğa tanımadan, kendilerinin bulduğu bir yolu telkin ederek çocukla iletişim kurarlar. Bu iletişim şekli, amacı iyi niyet içerse bile teknik olarak uygun değildir. Çocuk bir süre sonra kendisini yetersiz hissedebilir, anne veya babasıyla iletişim kurmaktan kaçınarak, içe kapanabilir.
  • Aileler, çocuklarını dinlerken olabildiğince yargılayıcı dilde uzak kalmaya çalışmalı, hata arayan yanlarını törpülemelidirler. Aileler aslında çocukla, çocuk gibi konuşmayı öğrenebilmelidirler.
  • Çocuktan dönem özelliklerinin üzerinde beklentilere girmek, çocuğa dair olumsuz değerlendirmelerde bulunmak çocuğun benlik saygısını yitirebilmesine neden olabilir. Unutulmamalıdır ki, kendine güvenen çocuklar yetiştirebilmenin temelini aile atar ve aile bunun için çocuk veya çocuklarıyla doğru ve etkili bir iletişim kurabilmeyi başarabilmiş olmalıdır.

ETKİLİ İLETİŞİM KURABİLMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

  • Aileyi oluşturan üyelerin her biri birbirlerine zaman ayırmayı ihmal etmemelidir. Burada yine değinilmesi gereken, çocuğun dünyaya gelmesiyle oluşan yeni rollerin etkisi altında kalan karı- kocanın, eskiden içinde oldukları rolü de unutmamaları gerektiğidir. Aile çocuğun doğması ile meydana gelen bir topluluk değildir. Karı- koca olan bireylerde bir ailedir. Önce karı- koca olarak birbirlerine zaman ayırmayı, sonra da tabi ki çocuğa zaman ayırmayı ihmal etmemelisiniz. Bu ailenizin devamlılığı için çok büyük bir sorumluluktur.
  • Ben dilini kullanmaya özen gösterin. İletişimdeki kişiyi savunmaya geçirmeyen, bireyin kolayca davranışının çevresindekilere karşı olumsuz etkilerinin kabulünü sağlayıp, davranışın tekrarlanmasını engelleyen bir dildir ben dili.
  • Etkili iletişimin koşullarını sağlamaya özen gösterin. Göz kontağı kurun, dinleyin ve yargılayıp, eleştirmeyin. Koşulsuz kabul edip, saygı duyabilmeye önem verin.
  • Her zaman iletişimde bulunduğunuz kişi veya kişilere fırsatlar vermeye çalışıp, açıklama şansı tanıyabilmelisiniz. Karşı tarafı dinleyin ve dinlediklerinizi doğru ve açık bir biçimde karşı tarafa iletebilmeye çabalayın.
Evlilik Sorunları

Evlilik Sorunları

Evlilik Sorunları ve Evlilikte Yaşanan Sorunlar

Evlilik sorunları günümüzde bireylerin yaşamlarında en ciddi meseleler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Evlilik insanların yaşamındaki birçok şeyi değiştirir. Evlendikten sonra kişilerin tercihleri, hayata bakış açıları ve davranışları değişebilir ancak bu değişim olumsuz bir değişim olmak zorunda değil, aksine, bir başkasıyla bir arada yaşamayı öğrenmek bireye birçok olumlu özellikler katar. Bunların yanı sıra kişilerin evliliğe tepki göstermeleri kaçınılmazdır. Devamı

Evlilik

Evlilik Terapisinde Neler Yapılır?

Evlilik terapisinde sağlıksız evliliklerde etkili çözüm yolları üzerinde çalışma yapılır. Evlilik terapisi hakkında daha fazla detaya girmeden önce sağlıksız evlilik nedir, ona bakalım.

Sağlıksız evliliğin özellikleri

Sağlıklı evliliklerde karşılaştığımız durumların tamamen tersiyle karşılaşırız. Yaşam tamamen tersine döner ve olumsuz durumlardan, bozulan dengeden sadece eşler değil, ailenin yakın çevresindeki herkes belirli bir ölçüde etkilenir. Devamı

Evlilik İletişim

Evlilik Terapisinde Evlilikte İletişim Hataları Nasıl Düzeltilir?

Evlilik terapisti eşlerin iletişim hataları konusunda farkındalıklarını arttırmalarına yardımcı olur. İletişim hataları ve düzeltme yöntemleri evlilik terapisinde ele alınır.

Evlilikte iletişim hataları

Yıkıcı eleştiri: Eşlerin, birbirlerinin olumsuz yönlerine odaklanmaları ve olumlu yönlerini görememeleri sonucu birbirlerini incitecek şekilde eleştirmeleridir. Örneğin, “sen beni üzmekten zevk alıyorsun.” Devamı

Evlilik İletişim

Evlilik Terapisi ve Evlilikte İletişim

Evlilik; karmaşık, sürekli değişen ve iki kişinin daha önce hiç karşılaşmadıkları sorunları beraberce çözmek zorunda oldukları bir ilişkiler sistemidir. Bu sistemin içinde eşin yanı sıra, yakınlar ve çocuklar yeni sorumluluklarla birlikte yeni iletişim alanları da oluştururlar. Bu yeni kurulan sistemin içinde, elbette çatışmalar, kızgınlıklar, sorunlar yaşanabilir. Ancak yaşanabilecek bu olumsuz olayların üstesinden gelmek doğru iletişim yöntemlerini kullanarak mümkündür. Evlilik terapisinde, evlilikte etkili iletişim becerilerinin eşlere kazandırılması çok önemli yer tutmaktadır. Devamı