Ben Ok’im- Sen Ok’sin – Thomas A. Harris

Ben Ok’im- Sen Ok’sin – Thomas A. Harris

İçimizdeki çocuk, ebeveyn veya yetişkinden hangisi kişiliğimizde ağır basıyor? Sözlerimize, hareketlerimize hangisi yön veriyor? İçinizdeki çocuk, ebeveyn ve yetişkini yakından tanıyacağınız bu kişilik yapılarının birbirleriyle olan dört farklı temasını da öğreneceksiniz. Bildiğimizi sandığımız bu kişilik yapılarını farklı ve anlaşılır bir şekilde tarif eden yazar aynı zamanda sebebini bilmediğimiz bazı davranışlarımızın kaynağını kendi kendimize tespit etmemize de yardımcı oluyor. Motivasyona yönelik birçok kişisel gelişim kitabının aksine kendimizi tanımaya, analiz etmeye ve doğru kararlar vererek gerçekten yetişkin gibi davranmaya ve farkındalığımızın artmasına yarayacak bir kitap. Karşılıklı etkileşimin en sağlıklısı olan BEN OK’İM-SEN OK’SİN yani yetişkin-yetişkin ilişkisi moduna geçebilmek için neler yapılması gerektiğini merak ediyorsanız kitabı okuyun.

Kitapta Öne Çıkanlar, Yazarın Verdiği Mesajlar, Tavsiyeleri

  • Ebeveyn, insanın kabaca ilk beş yılı olarak kabul ettiğimiz erken yaşlarında, sorgulanmadan kabul edilen dayatılmış dış olayların beyindeki kayıtlarının muazzam bir koleksiyonudur.
  • Yetişkin’in önemli bir işlevi; Ebeveyndeki veriyi incelemek, doğru olup olmadığına bakmak ve bugüne uygun olup olmadığına, uygulanıp uygulanmayacağına bakmak, sonra kabul veya reddetmektir.
  • Çocuk için BEN OK’İM-SEN OK DEĞİLSİN pozisyonu hayat kurtaran bir karardır. Kendisi ve toplum için trajik olan kısım ise bu kararı alanların, içlerine bakmayı reddetmeleridir. Kendisine olmakta olandaki payı konusunda objektif olamaz. Her zaman “onların suçu”dur. “Onların hepsinin” … ıslah olmayan caniler bu pozisyondadırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar OK olduklarından emindirler ve her durumda tüm hata diğerlerine aittir.
  • İlk üç pozisyon bilinçsiz olarak yaşamın erken yıllarında alınmış pozisyonlardır. BEN OK DEĞİLİM-SEN OK’SİN ilk pozisyondur ve birçok insan için de ömür boyunca kalıcıdır. Fazlasıyla talihsiz bazı çocuklarda bu pozisyon ikinci ve üçüncü pozisyonlara dönüşür.
  • İlk üç pozisyon duyguları temel alır. Dördüncüsü ise düşünce, inanç ve bir eylem iddiasını temel alır. İlk üç pozisyon neden ile ilgilidir. Dördüncüsü ise neden olmasın ile ilgilenir.
  • BEN OK’İM-SEN OK’SİN’in bir pozisyon olduğu ve bir duygu olmadığının anlaşılması çok önemlidir.
  • Transaksiyonel Analiz’in amacı, kişinin seçimlerinde özgür olmasını, iradesi ile değişim yapabilmesini, tekrarlanan tepkilerini değiştirip, yeni uyaranlar bulmasını sağlamaktır.
  • İnsanların değişim istemesini sağlayan üç şey vardır. Biri canlarının yeteri kadar acımış olmalarıdır. İnsanın değişim istememsinin bir diğer nedeni umutsuzluğun yavaş biçimi olan sıkıntıdır. İnsanın değişim istemesinin üçüncü nedeni birden değişebileceklerini keşfetmeleridir.
  • İnsan, düşünce yolu ile geleceğe bakma yeteneğine sahiptir.
  • Düşüncelerimin büyük bir kısmı, atacağım adımların neler olması gerektiği ve bu adımların hangisinin ne tür sonuçlar vereceği ile ilgilidir.
  • Çatık kaş, bükülmüş dudak, uzatılmış işaret parmağı, kafa sallamak, “dehşet dolu” bakış, ayaklarını yere vurmak, eller kalçada, kollarını göğsünde kavuşturmak, ellerini ovuşturmak, cık cık yapmak, iç çekmek, kafasını okşamak. Bunlar ebeveynin tipik
  • “Bu işe derhal bir son vereceğim…”, “Hayatım bahasına da olsa bunu yapmama…”, “Şimdi daima şunu hatırla…”Sana kaç defa söyledim?”, “Eğer yerinde olsaydım…” -daima ve asla, hemen her zaman Ebeveyn kelimeleridir, yeni veriye kapalı bir arkaik sistemin sınırlarını belirlerler.
  • Sıralayacağımız sinyallerden herhangi biri, transaksiyonda Çocuk’un olduğunu haber verir. Gözyaşları, ağlamaklı ses, titreyen dudaklar, somurtmak, öfke nöbetleri, küsmek, keyifli olmak, gülmek, söz almak için parmak kaldırmak, tırnak yemek, nanik yapmak, kıvırmak, kikirdemek.
  • Birçok kelime, bebeksi konuşmanın yanı sıra Çocuk’u tanımamıza yardımcı olur: İsterdim ki, isterim, bilmiyom, yapcam, umurumda değil, sanırım, büyüdüğüm zaman, kocaman, en büyüğü, en iyisi ve benimki daha iyi oyununu oynadığı dönemden kalan birçok süperlatif Çocuk’tan kaynaklanmaktadır.
  • Yetişkin’in dinleme sırasında, üç-beş saniyede bir göz kırpma eşliğinde; yüz ifadeleri, gözler ve bedende sürekli bir hareket olduğunu gözlemektedir. Hareketsiz olmak dinlememektir. Eğer baş yana eğikse kişi aklında bir şeyle dinlemektedir.
  • Yetişkin sözlüğünün temeli neden, ne, nerede, ne zaman, kim ve nasıl oluşturur. Diğer kelimeler; ne kadar, hangi yolla, karşılaştırırsak, doğru, yanlış, olası, mümkün, bilinmez, objektif olarak, düşünüyorum ki, anlıyorum, bu benim fikrim.

Kitapta Beni Etkileyen Şeyler, Benim Kişisel Görüşlerim

  • İki veya daha fazla kişi birbirleriyle karşılaştıklarında er yada geç içlerinden biri konuşacak veya diğerinin mevcudiyetine dair bir tanıma belirtisi gösterecektir. Buna transaksiyonel uyaran denir. Diğer kişi de bu uyarana karşı bir şekilde bir şey söyleyecek veya bir şey yapacaktır ki buna da transaksiyonel yanıt denir. Bu bir tek transaksiyonun incelenmesi metoduna da transaksiyonel analiz denir.
  • İçimizdeki 3 kişilik yapısıyla bu transaksiyonlara gireriz. Çocuk, yetişkin ve ebeveyn. Ebeveyn, insanın kabaca ilk beş yılı olarak kabul ettiğimiz erken yaşlarında, sorgulanmadan kabul edilen dayatılmış dış olayların beyindeki kayıtlarının muazzam bir koleksiyonudur. Doğum ile beş yaş arası dış olaylara (özellikle anne ve babadan yani ebeveynden) verilen yanıtlardan oluşan iç olayların (duyguların) kayıtları yani hissedilen yaşam kavramı çocuktur (görülen, duyulan, hissedilen ve anlaşılan veri).
  • Bu 3 kişilik durumunun da birbirleriyle BEN OK DEĞİLİM-SEN OK’SİN, BEN OK DEĞİLİM-SEN OK DEĞİLSİN, BEN OK’İM-SEN OK DEĞİLSİN, BEN OK’İM-SEN OK’SİN pozisyonlarında etkileşim içerisinde olduklarını anlaşılır örneklerle anlatılıyor.

Tavsiyem

OK olma durumunun yeterli olmak, değerli olmak anlamında kullanıldığı kitapta, doğumdan 5 yaşına kadar çocukların BEN OK DEĞİLİM-SEN OK’SİN pozisyonuna girdiği ve bunun çocuk için yeterli olduğu anlatılıyor. Ama asıl mesele, yetişkinlik döneminde de bu pozisyonun bir çok insanda devam ediyor olması tespitidir. Aslında daha da kötüsü ikinci ve üçüncü yaşam pozisyonlarıdır. Olması gereken yaşam pozisyonu BEN OK’İM-SEN OK’SİN noktasına gelmek gerektiği. Transaksiyonel analiz, kendini yönlendirmeyi ve seçme özgürlüğünü keşfetmeyi sağlayarak insanın kişilik yapısına ışık tutar.

Yazar Kimdir?

Thomas A. Harris : Temple Üniversitesi Tıp Fakültesini bitiren Thomas Harris, donanmada psikiyatrist olarak görev yapmıştır. Pearl Harbor taarruzundaki ilk deniz görevinde başarı sağladıktan sonra donanma departmanının psikiyatri başkanlığına yükselmiştir. Kumandan olarak emekliliğinin ardından Dr. Harris üniversitede profesör olmuştur. Çocuk rehberliği klinikleri, ıslah evleri, akıl hastaneleri, tam güvenlikli hastanelerde yöneticilik yapmıştır.

1956 yılında mesleğini özel olarak icra etme hakkını kazandıktan sonra bir dernek kurarak Uluslararası Transaksiyonel Analiz Derneği’nin başkanı oldu. Dr. Harris, Ben Ok’im – Sen Ok’sin kitabının temelini oluşturan Transaksiyonel Analiz’in tasarlayıcısı Dr. Eric Berne ile çalışmıştır.