Etiket: <span>Çocuklarda Tuvalet Eğitimi</span>

tuvalet eğitimi

ÇOCUKLARDA TUVALET EĞİTİMİ

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

tuvalet eğitimi

Tuvalet eğitimi çocuğun gelişiminde önemli bir yere sahip olup kişilik gelişiminde de etkisi bulunmaktadır. Çoğu zaman 18.aydan sonra tuvalet eğitimine başlamak uygun görülür fakat tuvalet eğitimin verilebilmesi için çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak hazır olması gerekir. Bireysel farklılıklardan kaynaklı bu eğitimin başlama yaşı değişiklik gösterebilir. Ebeveyn/ebeveynler tuvalet eğitimi için ani girişimde bulunduğu takdirde çocukta tuvalet eğitimine karşıt tepki ve davranışlarının gelişebileceği söz konusu olacağından ebeveynlerin bu ısrarcı tavırları başarısızlıkla sonuçlanır. Bu yüzden ebeveynler bu süreçte sabırlı ve anlayışlı olmalıdır.

Çocuklar tuvalet eğitimine hazır olduklarına dair bazı spesifik davranışlar sergiler:

  • Yürüyebiliyor,
  • Kısa süre (2-5 dk) boyunca belli bir pozisyonda oturabiliyor,
  • Pantolonunu indirip yukarı çekebiliyor,
  • Islak ya da pis bez ile dolaşmaya tahammül edemeyip rahatsız oluyor,
  • Tuvalet alışkanlıklarını merak ediyor ve sizi gözlemliyor,
  • Tuvalet eğitimiyle ilgili öğrendiği sözcükleri kullanmaya başlarsa tuvalet eğitimine başlanması uygundur.

Tuvalet Eğitimine Başlarken Bilmeniz Gerekenler

Çocuk için en doğru zaman hazır olduğu zamandır. Bu zaman iyi gözlemlenmeli ve tuvalet eğitimi verilirken sert, zorlayıcı, baskıcı ve cezalandırıcı tutumlardan kaçınılmalıdır.

Çocuk 18 ay ile 30 ay aralığında tuvalete ilgi göstermeye başlamamışsa, ilgisini tuvalete çekmek için bez değişimini tuvaletin de bulunduğu banyoda yapmak çocuk için bir ön alıştırma niteliği taşıyacaktır.

Çocuklar tuvalet eğitimine fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil gelişimi açısından hazır olmadan önce de tuvalete ilgi duyabilirler. Ancak bu alanlar boyutunda çocuklarda tuvalet eğitimi 18. aydan sonra başlayabilir.

Çocuğun tuvalet eğitimi için kardeşlerinden, kitaplardan ve çizgi filmlerden model alabilmesi öğrenmesi için önem teşkil etmektedir.

Tuvalet Eğitiminde Yapılması Gerekenler

  • Çocuğu eğitime hazırlamak için kendisinin iç çamaşırı kullanması için yeterince büyüdüğü belirtilebilir, ilgisini çekebilecek bir iç çamaşırı ve lazımlık birlikte seçilebilir.
  • Çocuğun cinsiyetine uygun rol model seçimi (babanın oğluna, annenin kızına yardımcı olması) daha rahat bir ortam sağlayacağından çocuğun güven kazanmasına yardımcı olur.
  • Tuvalet eğitimi öncesinde, verilecek ödül de belirlenmelidir. Bu ödül bir övgü cümlesiyle ve aynı anda fiziksel temas kurarak ya da küçük bir pekiştirme (küçük bir çıkartma gibi) şeklinde yapılabilir, çocuğun hoşlanacağı ancak maddi değeri çok yüksek olmayan şeyler seçilmesinde fayda vardır.
  • Altına kaçırdığında veya tuvaletini yere damlattığında kızmak ve ceza vermek yerine nötr tavır takınılmalıdır.
  • Bu süreçte gözlem çok önemli bir yere sahiptir. Çocuğun ne zaman hazır olduğu gözlemleneceği gibi çocuğun ne zamanlarda tuvaletini yaptığı da gözlemlenmelidir. Tuvalet eğitime başlandığı zaman çocuğun bezi çıkarılmalı ve 2-3 saatte bir tuvalete götürülüp 5 dk oturmasına izin verilmelidir.
  • Bir çizelge-tablo üzerine idrarını ve kakasını tuvalete yaptığı zamanlarla, altına kaçırdığı zamanları işaretlemek doğru olacaktır. Ayrıca gözleminizi kaydetmeniz çocuk açısından etkilidir. Gözlemin somutlaşacağı gibi çocuğun davranışı da değişecektir.
  • Eğitim sürecinde çocuğun bezinin tekrar takılmaması gerekmektedir.
  • Çocuğa yatmadan evvel sıvı verilmemelidir. Çocuk 1-2 saatte bir tuvalete götürüldüğü sırada çocuğun kas kontrolünü kazanması açısından uyanık ve bilinçli olmalıdır, dolayısıyla uykudan kaldırılıp götürülmemesi gerekir.
  • Gece eğitiminde tuvalete götürme sıklığı, tuvalet ihtiyacının zaman aralıkları anlaşıldıktan sonra azalacağından kişilerin sabırlı olmaları, kalkmamak için çocuğa tekrar bez bağlamamaları gerekir.
  • Tuvalet eğitiminde en önemli amaç, çocuğa kendi başına başarma duygusunu kazandırmak olmalıdır. Dolayısıyla eğitim sürecine sifon çekme, el yıkama davranışları da dahil edilmeli, ilk başlarda yardımcı olunmalıdır.
  • Gece altına kaçırma ihtimaline hazırlıklı olmakta fayda vardır.

Tuvalet Eğitiminde Yapılmaması Gerekenler

  • Çocuğun, tuvalete gitme ihtiyacı geldiğinde tuvalete acele ve panik halinde götürülmemelidir.
  • Çocuğa karşı çok ısrarcı olunmamalı, bu konuda çocuk azarlanmamalı, suçlanmamalı, cezalandırılmamalı, dalga geçilmemeli ve başka çocuklarla karşılaştırılmamalıdır.
  • Tuvalete çok çıkmaması veya yatağına kaçırmaması için sıvı tüketimi özellikle gün içinde azaltılmamalıdır, aksi takdirde çocuğun metabolizmasını etkilenebilir.
  • Tuvalet eğitimine çocuğun stresli olabileceği bir dönemde başlamak (kardeş doğumu, yeni bir eve taşınma, anne babanın boşanması, ebeveynlerden birinin hastalanması vb) uygun olmayacaktır.
  • Çocukla inatlaşmadan çocuğun kendini kontrol etme ve bireyselleşme isteği, ihtiyaçları ve duyguları önemsenmelidir.
  • Tuvalet eğitimini kazanması uzun sürdüğü takdirde geri adım atmamak gerekir. Geri adım atıldığı takdirde hem tuvalet eğitimi süreci zorlaşabilir hem de çocuğun tuvalet konusunda kafası karışabilir.
  • Tuvalet eğitiminde takip edilmesi gereken aşamaları sırasıyla uygulamak önemlidir, bu yüzden çocuk bir aşamayı tam olarak öğrenene kadar bir sonraki aşamaya geçilmemelidir.
Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Çocuklara Tuvalet Alışkanlığı Kazandırma

Çocuklar dünyaya geldikleri günden itibaren gün gün, ay ay farklı düzeylerde gelişimler göstermeye başlarlar. İki aylık bir çocuğun gelişim özellikleriyle, beş aylık çocuğun gelişim özellikleri birbirinden elbette ki farklıdır. İlk başlar da bakım verene olan ihtiyaçları giderek azalmaya başlar. Zamanla yardımsız ayakta durabilme, ilk adımları atma, kendi yemeğini yeme gibi basamakları geçerler. Bu basamakların arasında biri var ki belki de annelerin en çok nasıl yapabilirim diye düşündükleri konu: Tuvalet eğitimi.

Tuvalet eğitimi çocuğun büyüme süreceğinde karşılaşacağı önemli eğitimlerden biridir. Doğru zamanda ve doğru şekilde yapılmasının çocuğun kişilik gelişiminde etkisi büyüktür. Tuvalet eğitimine başlamadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli konu çocuğun biyolojik olarak buna hazır olmasıdır. Kas gelişimi yaklaşık 18.-24. Aylarında tamamlandığı için bu aylardan önce başlamak bazı çocuklar için zorlayıcı olabilir. Yanlış zamanlamayla başlamak hem çok için yıpratıcı hem de anne için gereksiz bir çaba haline gelebilir. Bu yüzden çocuğun biyolojik olarak hazır olduğu zamanda başlamak daha faydalı olacaktır. Biyolojik olarak hazır olan çocuğumuz için bir sonraki adımsa çocuğun psikolojik olarak hazır olmasını sağlamaktır. Bu konuda onunla onun hoşlandığı dil ve tarzda bir iletişimi yöntemi seçmek bu süreci kolaylaştıracaktır. Eğer bu konu da aceleci ve baskıcı bir tutum izlenirse bu anne çocuk ilişkisini yıpratabilir bu da daha en başından bu eğitimi zora sokabilir. Çocuk eğitiminin hiçbir yerinde korku ve baskıya yer olmamalıdır. Korkunun olduğu yerde çocuklarda ilkel beyin devreye girer ve savunma pozisyonu alır, öğrenme yollarını kapatır.

Tuvalet eğitimi hem anne hem de çocuk için sabır gerektiren bir süreçtir. Çocuğun bu eğitimini dar vakitlere sıkıştırıp onlardan hemen öğrenmelerini beklememek gerekir. Eğitim yavaş yavaş olan bir süreçtir ve annenin burada eğitimi kolaylaştırıcı bazı adımlar atması gerekebilir. Örneğin; ufak kazalara rağmen çocuğun bezsiz gezmesini sağlamak ve tuvaleti geldiğinde söylemesini istemek bu adımlardan ilki olabilir. Elbette başlarda istenmeyen durumlar olabilir yada çocuklar anneyle olan ilgi bağını koparmak istemediği için söylememeyi tercih edebilir. Bu tip durumlar çocukla inatlaşmak yerine onu cesaretlendirici telkinlerde bulunmalıyız. Bunu başarabileceğini söylemek iyi bir seçenek olabilir. Bazı durumlarda ise süreç istenilen gibi ilerlemeyebilir bu durumda eğitim veren kişinin vereceği duygusal geri bildirimler oldukça önemlidir. Eğer çocuğunuza bunu başaramadığı için öfke dolu sözler ya da hakarete varan cümleler kurarsanız onun özgüvenli bir çocuk olma hakkını elinden almış olursunuz. Ama tam tersi sevginizi de içeren sakin cümlelerle ona başarabileceğini hissettirirseniz çocuk da size aynı şekilde çaba göstererek bir adım atacaktır. Bu aşamada belki ufak tefek iyi yanlarını(mesela beş kere altına kaçırdıysa bir kere tuvaletinin geldiğini söylediğinde) büyütüp onu tebrik ederseniz daha olumlu sonuçlar da alabilirsiniz. İnsan beyninde pozitif her zaman daha kalıcı yere sahipken, negatifi hep unutmaya ve silmeye çalışırız. O yüzden eğitim gibi önemli alanlarda pozitife daha çok yer vermemeliyiz ki çabalarımız boşa gitmesin.

Ama pozitif olmak derken tabi ki disiplini ve kuralları da tamamen bir kenara bırakmak doğru olmaz. Elbette sevgi göstermek önemlidir ama çocuğunda yapması gereken davranışlarını göz ardı edip sonsuz hoşgörüyle karıştırılmamalıdır. Örneğin bu dengenin kurulmasını sağlarken çocuğun bazı isteklerini kullanabilir. Bizden istediğini ona tuvaletini söylemesi karşılığında verebileceğimizi söylemek bir yol olabilir.(Eğer bugün parka gitmeyi istiyorsan bana tuvaletin geldiğinde haber vermelisin gibi.) Eğer burada terazinin dengesi şaşarsa çocuk annenin aşırı hoşgörülü tavrını kullanıp ilerde her isteğinin hemen yapılmasını isteyen bir yetişken hali alabilir. Ödüller dışında bazen istediği şeylerden mahrum bırakma yolu da zaman zaman tercih edilebilir.( Eğer tuvaletini söylememeye devam edersen bugün o çok sevdiğin çizgi filmi maalesef izleyemeyebilirsin)

Doğru zaman, doğru iletişimden sonraki önemli adımsa günün doğru zamanında bu işe başlamaktır. Her yetişkinin zevk aldığı aktiviteler gibi çocuklarında başından ayrılmak istemediği aktiviteler, oyunlar olabilir. İşte bu durumların tam ortasında çocuğu alıp tuvalete götürmeye çalışmak yersiz ve gereksiz bir stres oluşturabilir. Bunun yerine çocuğun dikkatini o etkinlikten alıp daha sakin bir yere dikkatini verip ondan sonra tuvalete gitme konusunu açabiliriz.

Yaklaşık 4 yaşına gelmeden çocuğun tuvalet eğitimini başarıyla tamamlaması beklenir. Fakat bazı durumlarda bu mümkün olmaz ve geçen zaman anneleri daha da endişelendirme başlar. Bu konu da önce çocuğun gerekli fiziksel muayenesi yaptırılmalı ve eğer fiziksel bir sorun yoksa bir uzman psikologdan yardım alınmalıdır.