Makaleler

Aldatma sonrası terapi

ALDATMA SONRASI TERAPİ VE SANAL ALDATMA

Aldatma sonrası terapi işe yarar mı?, aldatma nasıl anlaşılır, aldatma belirtileri nelerdir, aldatma affedilir mi, aldatan kadın neler yapar, aldatan erkek neler yapar, erkeğin aldattığı nasıl anlaşılır, kadının aldattığı nasıl anlaşılır, aldatma sebepleri neler, erkekler neden aldatır, kadınlar neden aldatır, aldatma affedilir mi, sanal aşk ve sanal aldatma ihanet sayılır mı gibi onlarca soru biz psikologlara çok sık soruluyor.

Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin en sık sorduğu soru: Aldatma sonrası ilişki kurtarılabilir mi? Aldatıldığını öğrenen eş ne yapmalı?

Bu yazımda, aldatma sonrası terapi ve aldatma psikolojisi ile ilgili sorulara yanıt vermeye çalıştım.

Dr. Psikolog / Çift Terapisti Hatice TOPÇU ERSOY

Aldatma evliliklerde ve ilişkilerde yaşanan en ciddi sorunlar arasında. İlişkilerde ve evliliklerde aldatma maalesef çok sık yaşanan bir durum. Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin sayısı giderek artıyor. Aldatma ve sanal aldatma son yıllarda sıkça telaffuz edilmeye başlandı. Çünkü aldatma ile birlikte sanal aldatma da oldukça sık yaşanan sorunlardan biri. Aldatma nedir? Sanal aldatma nedir? Sanal aşk nedir? Aldatma ve sanal aldatma ilişkiyi bitirir mi? Aldatma affedilir mi? soruları birçok kişinin cevabını aradığı sorular. Yazımızda, aldatma nedenleri nelerdir? aldatma ilişkiyi bitirir mi? aldatma sonrası ilişki devam eder mi? aldatma nasıl anlaşılır? aldatma belirtileri nelerdir? aldatma affedilmeli mi? aldatan eş affedilirse tekrar aldatır mı? gibi merak edilen pek çok sorunun cevabını bulacaksınız.

Aldatma Affedilir mi?

Aldatma sonrası terapi işe yarar mı?

Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin en sık sorduğu soru: Aldatma affedilir mi?, Aldatma sonrası ilişki kurtarılabilir mi? Aldatıldığını öğrenen eş ne yapmalı?

Bu soru eşlerle terapi sırasında en sık duyduğumuz cümlelerden birisi. Aldatıldığını düşünen veya öğrenen eş, aldatma affedilir mi? sorusunu soruyorsa, afftetmeye çalıştığını ama zorlandığını düşünürüm. Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftler için çift terapisi süreci zorlayıcı bir durumdur. Aldatmanın şekli, aldatan eşin davranışları, ilişkinin geçmişi ve daha birçok faktör belirler aldatma affedilir mi? sorusunun cevabını. Aldatma nedeniyle başvuran çift terapisi verdiğim danışanlarıma hep söylerim: Aldatma affedilebilir ama her durumda değil. Kişilere ve ilişkilere özgü durumları değerlendirdikten sonra aldatma affedilir mi sorusuna daha sağlıklı yanıtlar verilebilir.

Aldatma nasıl anlaşılır, Aldatma belirtileri nelerdir?

Aldatan eşler öncekinden daha ince ve nazik davranabilir,

Aldatan eş, suçluluk duygusu ile eşine karşı fazla anlayışlı olabilir,

Aldatan eşler bazen de eşine karşı çok tahammülsüz olabilir, aklı hep başka yerde olabilir, dalgın ve unutkan olabilir,

Aldatan kişiler yalnız kalmak isteyebilir, eşi ile vakit geçirmek istemeyebillir, eşiyle cinsel ilişkiden uzaklaşabilir ve bu durumlar için garip bahaneler bulabilir,

Aldatma durumunda ihanet eden kişi, eşine karşı eleştirel olabilir, eşini aklındaki veya hayatındaki diğer kişi ile karşılaştırabilir,

Aldatan kişi bilgisayar ve telefon ile fazla meşgul olabilir, daha önce açık duran telefonuna şifre koyabilir, tuvalete veya banyoya bile telefonu ile girebilir,

Aldatan kişinin telefonunda eşi şüphe uyandıran bir mesaj görürse, aldatan eş son derece çocukça veya aptalca gerekçelerle durumu açıklamaya çalışabilir. Örneğin, “arkadaşım telefonumu kullandı mesaj arkadaşıma ait” veya “sadece işyerinde görüşüyoruz, ‘aşkım, bebeğim’ ifadeleri bizim işyerinde aramızdaki bir konuşma dili, bana yazan bu kişi herkesle bu şekilde konuşuyor” vb. yalanlara başvurabilir. İhanete uğradığını düşünen eşlerden bazıları bu yalanlara inanmayı seçerken, bazıları da aklıyla alay eden bu ifadeler karşısında çok öfkeleniyor.

Aldatan eş, duygusal gitgeller yaşayabilir, zaman zaman eşi ile devam etmek isteyip, geleceğe dair planlar yaparken, bazen de birlikte olduğu kişi ile hayatına devam etmek istediği için eşinden uzaklaşabilir. Bu gitgeller aynı hafta içinde birkaç kez bile olabilir.

Aldatan eş beraber olduğu kişi ile vakit geçirebilmek için eşine aptalca yalanlar söyleyebilir,

Aldatan eş hayal aleminde geziniyor gibi anlamsız bir sevinç içinde olabilir, bazen de özellikle beraber olduğu kişi ile kavuşma ümidi yoksa çok hüzünlü, kederli ve kızgın olabilir,

Aldatan eş önceden ilgi duyduğu şeylerden uzaklaşabilir, eş dost çevresinden uzaklaşabilir,

Aldatan kişi, sadece beraber olduğu kişi ile görüşeceği anları bekleyerek tüm zamanını geçirip, eşi yokmuş gibi davranabilir,

Aldatan eşler, kişisel bakımlarına ve giyimlerine daha fazla özen gösterebilirler.

Aldatan eşler, yakalandıklarında eşlerini saçmalamakla, kurgu yapmakla, anormal düşünmekle, aşırı kuşkucu olmakla suçlayıp sıyrılmaya çalışabilir. Özellikle bunları çok şiddetle savunuyorsa şüphelenmek için daha çok nedeniniz var demektir.

Aldatma Nedenleri Nelerdir?

Evli olan veya ilişkisi olan bir kişinin, başka bir kişi ile duygusal veya cinsel açıdan yakınlaşması veya birliktelik yaşaması anlamına gelen aldatma, günümüz evliliklerinin en büyük sorunlarından birisi. Evliliğinde sorunlar yaşadığı için aldatan bireyler olabildiği gibi, evliliği gayet iyi giden kişiler de eşlerini aldatabiliyor. Aldatan eşlerin en sık dile getirdikleri aldatma sebebi, eşlerinden ilgi görmemiş olmalarıdır. Ancak eşinin yeterince ilgi göstermemiş olması aldatma nedeni olamaz. Hiçbir sebep aldatmayı haklı çıkaramaz. Zaten burada dikkate alınması gereken birşey var. Eşini ilgisiz bulan insanların çoğu, aşırı ilgi ihtiyacı içinde, kendine güveni yetersiz, kendi mutluluğu ve kişisel gelişimi için gerektiği kadar sorumluluk almayan, kendisini mutlu etme sorumluluğunu eşine yüklemiş olan karakterlerdir. Bu kişilerin aldatma ihtimali daha yüksektir. Çünkü bu kişiler aslında yetişkin olamamış, çocuk kalmış kişilerdir. Bu nedenle eşlerinin normal düzeydeki ilgisini yetersiz bulmuş olabilirler ve tıpkı bir çocuk gibi sevgi verecek başka bir kucak bulmuş olabilirler. Psikolojik olarak sağlıklı bireylerin çok fazla ilgiye ihtiyacı yoktur. Çünkü değerli ve yeterli olduklarını zaten bilirler, bunun başkası tarafından ispat edilmesine ihtiyaç duymazlar. Değerli hissetmek için eşinden veya diğer insanlardan fazla ilgi bekleyen bireylerin, kişiliklerinde gelişmemiş yönler vardır ve bu da onları aldatmaya eğilimli hale getirebilir.

Erkekler neden aldatır?

Erkeklerin neden aldattığına dair tek bir sebep göstermek çok zor ancak heyecan arayışı, hayatın tekdüzeliğinden sıkılmış olma, cinsel hazlara düşkünlük, aşırı duygusal bir karaktere sahip olma, eşi tarafından anlaşılmamış ve haksızlığa uğramış hissetme gibi nedenleri sıralayabiliriz. Eşini seven ve evli kalmaya devam etmek isteyen erkekler de aldatabiliyorlar. Oysa kadınların aldatması ile ilgili nedenler oldukça farklı.

Kadınlar neden aldatır?

Kadınlar genellikle eşlerini sevmekten vazgeçtikleri zaman aldatmaya eğilimli hale geliyorlar. Çoğunlukla evliliklerini gözden çıkardıktan sonra kadınlar, bir başka erkekle görüşmeye başlıyorlar. Kadınların aldatması, erkeklerin aldatmasına kıyasla daha fazla duygusal nedenlerle ilişkili. Kadınlar eşlerinde bulamadıkları o ‘güçlü’ adamı diğer erkeklerde arayabiliyorlar. Bu durum kadınların aldatmasının en önemli sebebi. Çoğu kez eşlerinden vazgeçtikten sonra aldattıkları için kadınlar, diğer erkek için evliliklerini bitirebiliyorlar. Aynı zamanda kadınlar genellikle daha uzun süre boyunca yakalanmadan aldatmayı sürdürebiliyorlar.

Aldatma süreci, aldatan kişilerin her ikisi de evli ise, genellikle ‘kötü giden evliliklerini’ birbirlerine anlatmaları ile başlar. Onlara göre, ikisi de anlaşılmamıştır, ikisinin de değeri eşi tarafından bilinmemiştir, çektikleri acılar birbirlerine benziyordur. Bu ortak yanlar onları birbirlerine yaklaştırır. Aslında birbirlerine itiraf etmeseler de, evlilikleri söyledikleri kadar kötü değildir. Ancak suçluluk duymamak için bu yalana ihtiyaçları vardır. Aldatan kişilerin evliliklerinde sorunlar olabilir tabi ki. Ancak yeryüzünde sorunsuz evlilik yoktur zaten. Üstelik aldatma, evlilik sorunlarını çözmenin bir yolu olmadığı gibi, problemleri çok daha karmaşık hale getiren bir durumdur. Aldatma, çoğu kez kolayı seçip kaçmaktır, oysa yeterince çaba gösterilirse tüm evlilik sorunları çözülebilir. Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin büyük bir kısmı yeterli çabayı gösterdikleri takdirde evliliklerini kurtarabiliyorlar.

Erkeklerin ve kadınların aldatma nedenleri, biçimleri ve aldatma sonrası evliliklerine devam edip etmedikleri çok farklılık gösteriyor. Kadınlar genellikle aldatma sonrası diğer ilişkiyi seçip, eşlerinden boşanma kararı alırken, aldatan erkekler ise her iki ilişkiyi birlikte yürütmeyi tercih ediyorlar. Yani her iki kadından da vazgeçmek istemiyorlar. Bu durumu erkekler sevgililerine, “çocuklarım henüz küçük, onları bırakamam, ailemi karşıma alamam, çevremin tepkisinden korkuyorum” gibi bahanelerle açıklasalar da, çoğunlukla eşlerinden boşanmama nedenleri aslında eşlerinden kopamamaları. Evli iken başka kadınla beraber olan erkeklerden “artık eşimi sevmiyorum, onunla birlikte olmuyorum” diyenlerin çoğu yalan söylüyor. Kadınların sezgileri güçlüdür, bu yalanları hemen hissederler ancak bazen insan yalan da olsa inanmak ister.

Duygusal Aldatma Daha Hafif Bir Problem mi?

Genellikle aldatılan erkekler duygusal aldatmayı daha hafif ve daha masum olarak algılarken, kadınlar için durum bunun tam tersi. Eşinin başka bir kadına duygusal olarak bağlandığını bilmek bir kadın için çok daha zor tolere edilirken, erkekler de karısının başka bir erkekle cinsellik yaşamasındansa duygusal yakınlaşma yaşamasına daha kolay katlanabiliyorlar.

Cinsel Aldatma Evliliğe Daha Çok mu Zarar Verir?

Cinsel aldatma evli olan veya ilişkisi olan bir kişinin, başka birisiyle duygusallıktan uzak, yalnızca cinsellik yaşaması şeklinde ortaya çıkan aldatma türüdür. Gecelik ilişki şeklinde de tanımlanan aldatmalar yaşandığı gibi, bazen para karşılığı cinsellik yaşama şeklinde de olabiliyor. Genellikle erkeklerin yaptığı bu aldatma da, tıpkı diğer aldatma türleri gibi evlilik için olumsuz sonuçları olan bir aldatma türü.

Aldatma Evliliği Kurtarmak için Yapılabilir mi?

Bu ifadeyi garip bulduğunuzu biliyorum. Ancak bugüne kadar duygusal aldatma, cinsel aldatma veya sanal aldatma sorunu nedeni ile ilgili yardımcı olduğum danışanlarımdan birçoğu, özellikle erkekler aslında evliliğini kurtarmak istediğini, bunu nasıl yapacağını bilemediğini, eşiyle sorunları çözmek üzere birbirlerine yaklaştıkları zaman sorunların daha da büyüdüğünü, bu nedenle evlilik sorunlarının üzerine gitmek yerine, aldatarak dışarıda biraz mutlu olup sorunlardan kaçtığını ve bu yolla eşinden beklentilerinin azaldığını ve evliliğinde işlerin iyiye gitmeye başladığını anlattılar.

Elbette aldatma, asla sorun çözme yöntemi olamaz. Aldatıp evliliğini kurtardığını iddia etmek kabul edilemez bir durumdur. Aldatma olsa olsa sorunlardan kaçıp, sahte bir dünya yaratmaktır.
Sanal Aldatma Nedir?

Son yıllarda aldatma kavramı ile birlikte sanal aldatma ve sanal aşk kavramıyla da çok sık karşılaşılıyor. Günümüzde internetten tanıştıkları kadınlarla veya erkeklerle sanal ortamlarda görüşen evli insanların sayısı ne yazık ki hiç de az değil. Sanal aldatma adını alan bu durum, bazı kişiler tarafından ihanet olarak görülmüyor. Ancak sadakat sınırlarının kesinlikle dışında kalan bu durum, ortaya çıktığında, sonuçları oldukça yıkıcı. Eşinin sanal alemde karşı cinsten kişilerle görüştüğünü söyleyen danışanlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. “Eşim bilgisayarın başından kalkmıyor, elinden telefon düşmüyor” diye yakınan bu eşler, durumu bazen aldatma olarak görmek istemiyorlar. Ancak kabullenmek de istemiyorlar elbette. Sosyal paylaşım sitelerinde başlayıp, karşılıklı görüşmelerle devam eden aldatmalar da çok fazla yaşanıyor.

Aldatma ilişkiyi bitiriyor mu?

Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin önemli bir kısmı aldatma sonrası ilişkinin kurtarılabilir olduğuna inanıyor.

Aldatma sonucunda ilişkinin çok büyük yara alacağı açık, ancak aldatma her durumda ilişkiyi ve evliliği bitirmiyor. Aldatılan eş hayalkırıklığı ve öfke ile ilişkiyi bitirme kararı alabiliyor ancak alınan bu ayrılık kararı çoğunlukla uygulanmıyor. Aldatılan eş gururu kırıldığı için, eşini cezalandırma isteği duyduğu için aldatan eşi terkedeceğini söyleyebiliyor. Kısa süre sonra ise, eşini kaybetme korkusu, eşini diğer kişiye bırakmak istememe ağır basıyor ve ayrılma kararı çoğu kez uygulanmıyor. Bazen de aldatılan eş, evliliğe devam edemeyeceğinden emin oluyor ve evliliği bitiriyor. Ancak aldatma sonrası terapi alarak sürecin çok daha sağlıklı yürütülmesi mümkün.

Aldatan eş bazen birlikte olduğu kişi ile birlikte bir geleceği çoktan planlamış oluyor ve diğer eş onu affetse ve evliliğe devam etmek istese bile aldatan eş ayrılmak istiyor. Ancak evliliğini bitirmek istemesini hayatındaki diğer kişi nedeniyle değil de, eşinin ‘hataları’ nedeniyle şeklinde görmek ve göstermek istiyor. Oysa bunun doğru olmadığını aslında aldatan eş kendisi de biliyor. Bu durumda aldatan kişi kendisine şu soruyu sormalı: “Eğer hayatımda başka biri olmasaydı, evliliğimi bitirir miydim?” Cevap bence oldukça net: Bitiremezdi. Ancak aldatan insanlar kendilerini kandırmak istiyorlar çoğunlukla ve bu soruya şöyle yanıt veriyorlar: “Benim evliliğim zaten bitmişti, başka biri ile tanışmasam da eşimden ayrılırdım.” Bu kişilere bir soru daha: “Öyleyse başkası ile tanışmadan önce, eşini aldatmadan önce niye ayrılmadın.” Cevap: Çünkü insanlar yalnız kalmayı göze alarak, yanlış bir evliliği bitirme cesaretini çoğu kez gösteremedikleri için, ‘yedek’ birisini bulup sonra ‘eldekini’ bırakıyorlar. Ancak boşanma sebebi olarak da, ihanete uğrayıp yıkılmış olan eşin eski hatalarının gösterilmesi hiç adil değil. Aldatan kişi eşinden ayrılacaksa, en azından kendi zaafını ve hatasını kabullenip, tüm suçu eşine yıkmadan ayrılmayı başarabilmeli. Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin bir kısmı boşanma kararı alabiliyor ancak aldatma sonrası terapi sayesinde çok daha az hasarla süreci atlatıyorlar.

Aldatma insanlık tarihi boyunca varolmuş ama hiç şimdiki kadar yaygın olmamıştı. Aldatma ne yazık ki günümüzde çok sık yaşanıyor, ancak çok sık yaşanıyor olması yaşayanların acısını hafifletmiyor. Aksine aldatma bugünün modern insanlarının daha fazla canını yakıyor.

Geçmişte kültürel nedenlerle, kadınlar eşlerini başka kadınlarla paylaşmak zorunda kalıyorlardı. Bu durum herhalde tarihin hiçbir döneminde, hiçbir kadın için kolay olmamıştır. Toplumsal olarak erkeğin çok eşliliğinin kabul gördüğü dönemlerde, başka bir kadınla yaşanan ilişki aldatma sayılmıyordu. Bugün çok eşlilik, yerini tek eşliliğe bıraktı ancak diğer kadın veya erkekle gizli yaşanan ilişkiler yani aldatma evliliklerde ve ilişkilerde büyük bir problem olarak insanların karşısına çıkmış durumda.

Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin bir kısmı aldatma sonrası ilişkinin kurtarılabilir olmadığına inanıyor.

Aldatma ve Yalan

Evlilik ve ilişkilerde aldatma nedenlerini ve psikolojisini anlamak çok önemlidir. Aldatma ve yalan ilişkisi nedir? Kıskançlık ve güven duygusu arasındaki ilişki nedir? Aldatma sonrası evlilik hiçbir şey olmamış gibi devam eder mi?

Eski arkadaşlar veya sevgililerle şans eseri karşılaşmalar, gelen bir telefon, kötü niyetli olmasa da sevgiliyi / eşi huzursuz edecek flörtöz bir görüşme gizlenir. Eşle ilgili duygular, ilişkiye dair şüpheler, sevip sevmediğinden emin olamama gibi durumlar saklanır.

Sadakatsizlik bir ilişki için en yıkıcı yalan türüdür. Geçmişte yaşanan ilişkilerle ilgili yalanların en büyüğü bile devam etmekte olan bir ilişki içindeki sadakatsizlik kadar ciddi bir sorun oluşturamaz. Ancak bu konuda da eşler birbirinden oldukça farklı tutumlar takınabilirler. Gözün görmediğine gönül katlanır diyenler olduğu gibi sadakatsizlik göstergesi olabilecek en ufak bir ipucunda bile fırtına koparan eşler vardır. Bazı çiftler sadakatsizliği adeta açık bir ilişki yaşayacak derecede olağan kabul ederler. Bazıları ise kesinlikle gizli kalmasına özen göstererek hayatlarını renklendirmeye çalışırlar! Bazı diğerleri ise eşlerinin ciddi tepki gösterebileceğini bile bile çok da dikkatli davranmazlar. Bu son grup ya eşin çaresizliğinden istifade ediyordur ya da artık ilişkisini gözden çıkarmıştır.

Aldatma Psikolojisi

Evlilik bir sadakat sözüdür ve aldatma evlilik için yıkıcıdır. Amerika’da 1950’lerde yapılan bir araştırmada erkeklerin yarısının kadınların da dörtte birinin kırk yaşına kadar eşini en az bir kez aldatmış olduğunu ortaya koyuyor. Seksenli yıllarda bu rakam erkekler için biraz artarken, kadınların aldatma oranları önemli oranda artarak erkeklerin rakamına yaklaşıyor. Ülkemizde oranlar muhakkak çok daha aşağılardadır ancak yine de evlenen kişilerin aldatılmayı akıllarına getirmeseler (getirmek istemeseler) de birçok eş için evlilik boyunca yaşanma ihtimali yüksek bir kriz olduğunu söylemek yanlış olmasagerektir.

Evlilikte cinsellikle ilgili hayal kırıklığı, merak, öfke, sıkılma, kabul görme ve onaylanma ihtiyacı eşin dışarıda cinsel ilişki aramasının en sık sebepleridir. Evlilikte yeterli sıklıkta ve doyum veren bir cinselliğin olmaması da cinsel doyumun dışarıda aranmasına yol açabilir. Evlilikteki yakınlaşma sorununun bir belirtisi olarak evlilik dışı ilişki / aldatma yaşanabilir. Yakınlaşma sorunu çok yakınlaşmaktan korkma şeklinde olabileceği gibi ihtiyaç duyduğu yakınlığı sağlayamama şeklinde de olabilir. Burada yakınlıktan kastedilen fiziksel bir yakınlık değil, olduğu gibi, içinden geldiği gibi davranma, konuşma, arzularını hayallerini ifade etme ve bunları yaparken yargılanmadan sevgiyle karşılık ve destek bulacağına inanmak ve güvenmektir. Yakınlıktan korkmak demek gerçekten kim olduğunu ne istediğini bilirse, eşinin kendisini sevmeye ve birlikte olmaya devam etmeyeceğinden korkmak anlamına gelebilir. Dışarıdaki ilişki zaten kısa zaman dilimlerini kapsayan bir ilişki olduğundan yakınlaşmak mümkün olmayacaktır. Başka bir açıdan bakıldığında yakınlık sorunu her iki eşin ortak sorunudur. Aldatma varsa ortada bir sorun var demektir ve sorun varsa diğer eş de gerçekten aldatmıyorsa bile aklından geçiriyor olması kuvvetle muhtemeldir!

Aldatan kadın olduğunda sorun genellikle yakınlaşma korkusundan çok yakınlık arayışı ve eşinin veremediği / vermediği sevgi, ilgi, kabul edilme, saygı görme, beğeniliyor olma duygularını verecek birini bulma ihtiyacıdır. Kadın aldattığında seks genellikle aldatmanın ana sebebi değildir (tabii ki her zaman değil).

Aldatma ve Kıskançlık

Kıskançlığın bir dereceye kadar birlikteliğin devamını sağlayan, hatta sevgiyi besleyen bir yanı olmakla birlikte bir noktadan sonra sürekli bir gerginlik kaynağı da olabilir. Eşinizin sizi aldattığına dair ortada gerçekten hiç bir neden olmadığı halde, hatta gelecekte aldatılabileceğiniz korkusuyla ya aldatılırsam diyerek bir ilişkiyi bitiremezsiniz. Aldatılmayı sizin ilişkiniz için, herkes için olduğundan daha olası kılan şey nedir? Eşinizin bir özelliği mi size bunu düşündürüyor? Yani aslında bu bir sezgi mi yoksa gerçek bir kuruntu mu? Ya da geçmişte yaşadığınız bir şey mi size sürekli olarak aldatılma olasılığını düşündürüyor? Bu soruların cevaplarını objektif gözle değerlendirecek bir uzmandan alabilirsiniz.

Aldatma ve Güven

Aldatma güveni sarsan en büyük sorunlardandır. Güven bir açıdan kıskançlığın tersi gibi görünse de, güven aldatılmayacağına dair inançla birlikte başka şeyler de içerir: Zor zamanlarında yanında olacağına, çocuk sahibi olurlarsa iyi anne/baba olacağına, kendisini gerçekten sevdiğine, zarar vermeyeceğine, yalan söylemeyeceğine inanmaktır güven. Aldatılan bazı eşler: “Ben eşime çok güveniyordum, herkes aldatabilir ama benim eşim asla yapmaz diyordum.” derler. Bu kadar fazla güvenmesi de, aslında kişinin hayata ve ilişkilere bakış açısına dair bize fikir verir. Bu kadar fazla güveni eşi mi hak etmiştir, yoksa kişi çok fazla güvenme ihtiyacı içinde midir?

Ayrılamadığı için aldatma

Evliliği bitiremediği için karısını aldatan çok az erkek varken, kötü giden bir evliliği “sosyal ve ekonomik” nedenlerle bitiremeyen daha iyisini bulduktan sonra evliliği bitirmeye cesaret edebildiği için kocasını aldatan birçok kadın var. Karısını çok sevdiği halde onu aldatan birçok erkek olabilir ama kocasını çok sevdiği halde onu aldatan çok az kadın vardır.

Aldatma sonrası terapi

Aldatma sonrası terapi için başvuran çiftlerin en sık sorduğu soru: aldatma sonrası ilişki kurtarılabilir mi?

Aldatıldığını öğrenen kadın ve erkeğin duygusal tepkileri farklı olabilir. Aldatılan erkek kıskançlık ve öfke duygularını rakip erkekle bağlantılı olarak yaşarken, kadın daha çok genel bir kayıp, eşinin ilgisini ve bakımını kaybetme duygusu olarak yaşar kıskançlığı.

“Çok güçlü” kadınlar da aldatılır, hatta bazen belki de güçlü olduğu için aldatılır. Çok güçlüyüm ben onu değiştirebilirim. Çok güçlüyüm benim gücüm her ikimize de yeter.”

Güçlü kadınlar gider kurtaracak birilerini bulurlar. Evin bütün işlerini yaptıkları yetmiyor gibi faturaları falan da gider yatırır bu kadınlar. Erkek de zaten tembel iyice tembelleşir karısı güçlü bir şekilde işleri kendi üstüne alınca. Gel zaman git zaman sıkılır bu pasiflikten. Hele orta yaşlara gelip yeterine erkek miyim? halen kadınlar beni çekici buluyor mu acaba? deyip bir ava çıkarlar. Bu av sırasında eğer karılarına yakalanmazlarsa bir süre avlanır, sonra yok yok bana göre değil deyip geri dönerler yuvalarına. Gerçi bunu bir kez ciddi deneyen bir adam daha sonraları arada bir başına bela açmayacak bir fırsat yakalarsa da kaçırmaz hiç.

Eğer yakalanırsa sorun çok karmaşık bir hal alır. Bazı kadınlar kocalarının yalanlarına isteyerek inanırlar. Zaten bu yaştan sonra yeni bir düzen kuracak halleri yoktur. Kocası, diğer kadının kendi üstüne atladığını ve tehdit ederek onunla yattığını söyler mesela kadın da buna inanmış görünür.

Duruma göre sonuç değişiyor. Örneğin bir kadının bütün hayatı boyunca değer verdiği en önemli şey dürüstlük ise, aldatıldığı takdirde kocası yalnızca kadının değersizleştirilmesine yol açmaz, hayatta en inandığı şeyin hiç ummadığı biri tarafından yıkılmasının şokunu da yaşar. Bir kayıptır bu ve her kayıpta olduğu gibi bu kayba alışmak zaman alır. Dünyanın bu yeni algılama tarzıyla tekrar yaşanabilir bir yer haline gelmesi için çalışacaktır.

Aldatılan Eş Ne Hisseder?

Aldatılan eş öncelikle büyük bir hayal kırıklığı hisseder, aldatılmış olma durumu ile başetmekte çok zorlandığı için aldatıldığı gerçeğini inkar edebilir, yok sayabilir. Biraz zaman geçip durumla yüzleşmeye hazır olduğunda eşine çok yoğun öfke ve kendine yönelik suçluluk hisleri gelebilir. “Acaba birşeyleri eksik mi yaptım da aldatıldım” sorusu aldatılan eşin zihnini meşgul etmeye başlar. Oysa aldatma, aldatılan ile değil, aldatan ile ilgili bir durumdur. Genellikle aldatılan eş, eşinin ihaneti ile ilgili tüm detayları merak edip öğrenmeye çalışır, ancak bu durum her iki eş için de yaralı değildir.

Aldatma ve Boşanma

Aldatan bireyler, boşanma kararı almışlarsa genellikle kendilerini suçlu hissetmekten kurtulmak için şöyle söylerler: “Sevgilimle tanışamasaydım da boşanacaktım, zaten evliliğim iyi gitmiyordu”. Madem evliliği kötü idi, niçin bir başkasını bulmadan boşanmadı. Çünkü insanların çoğu yalnız kalmaktan korkar, hayatında birisi olmasını garanti altına almak ister. Eğer sevgilisiyle tanışmasaydı, çok büyük olasılıkla ‘kötü’ giden evliliğini sürdürecekti. Çünkü daha iyi bir seçenek yoktu ancak daha ‘iyi’ ve daha yeni olanı bulduktan sonra ayrılma cesareti ortaya çıkıyor. Bu, insan doğasında varolan kolaycılık ile ilgili. Yani yalnız kalmadan, acı çekmeden yeni sevgi nesnesini bularak ‘eskisinden kurtuluyor’ bazı insanlar.

Her ne şekilde olursa olsun aldatma son derece yıkıcı bir durum. Evliliklerin bitme nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan aldatma, psikologların ve evlilik terapistlerinin en sık çalıştığı durumlar arasında yer alıyor.

Yrd.Doç.Dr. Hatice TOPÇU ERSOY
Uzman Psikolog / Evlilik Terapisti

Bu yazı yorumlara kapanmıştır.