Makaleler

DUYGULARIMIZ BİZİMDİR

‘Yaşam bana haksızlık etti’, ‘Neler yapabilirdim ama…’ , ‘Bir değişebilseydim..’ , ‘Keşke…’. Çoğumuz sık sık öfke duygusuna kapılırız ve bu gerçek ile kafamızdaki ideal görüntü arasındaki uyumsuzluk canımızı sıkar. Hele bazen çevremizdeki insanların hayallerini gerçekleştirebildiklerini görmek bizi isyan ettirir. İşte o anlarda duygularımızı bile bir kenara koyar vazgeçeriz; gerçek mutluluğun nasıl bir şey olacağını düşünmekten bile vazgeçeriz.

Peki neden başkaları istediklerini elde edebiliyor da biz edemiyoruz? Bizde istediklerimizi gerçekleştirebiliriz. Nasıl mı? Duygusal zekamızı yani bilgiyi ve duygularımızın gücünü anlayarak ve uygulama becerimizi geliştirerek. Yaşamda hiçbir büyük başarı arkasında duygular olmadan elde edilmemiştir. Duygularımız bizim en büyük enerji, motivasyon ,uyum kaynağı ve etkileme aracımızıdır. Duygularımızın bize gönderdiği bilgiden gerçek niyetlerimizi anlamak için yararlanabilir ; sonra da mantıklı ve akıllı ,hem entelektüel hem de duygusal zekamızı doğru ve en uygun şekilde kullanmamızı sağlayacak seçimler yapabiliriz.

     Duygularınızı fark edin ve onlarla barışık olun. Pek çoğumuzsa zaman zaman duygularımıza kulak vermeyiz ,  onlardan kaçınırız. Çünkü duygular acı vericidir. Oysa o anlarda sadece kaçınmakla kalmayız , duygularımızdan bir şeyler öğrenme fırsatınıda kaçırmış oluruz.

Duygularımızın farkında olmak bir sorumluluk göstergesidir.Omuzlarınızda bir kasılma, karnınızda bir kramp hissettiğinizde bedeniniz size bir işaret göndermektedir.O işaretle gelen duygular da peşindedir. Korku mu? Öfke mi? Duygularınızda olan bu iniş çıkışların sebebi nedir? Farkındalık düzeyinizi kontrol altına alarak hem daha iyi düşünebilir hem de daha iyi hissedebilirsiziniz.

Ancak her zaman duygularımızı yönetemeyiz ; onlar  kendilerinden ortaya da çıkabilirler. Bu da iyi bir şeydir. Bizim yapmamız gereken bu duygulara verdiğimiz tepkileri yönetmek;  enerjimizi duygularımızı kontrol etmek gibi boş bir çaba ile harcamamaktır. Örneğin bir haksızlık karşısında öfke, tehlike anında korku duyarız. Duygularımız bizi bilgilendirir. Böylece biz otomatik düşünce ve tepki modellerine bilinçsizce sarılmak yerine o bilgiyi nasıl kullanacağımıza da karar veririz.

Bunu nasıl yapacağız? Midemizdeki kasılmanın öfkemizden kaynaklandığını bilirsek o öfkeyi sonuna kadar hissedebiliriz. Sonra ardındaki gerçek isteklerimi düşünebilir, içimizdeki konuşmaları izleyebilir, ve gerçek var olan duruma ilişkin mantıklı bir iç konuşma yapabiliriz. Duygusal zekası genelde düşük olan insanlar fiziksel uyarıları göz ardı ederler ancak duygularımızı anlayıp doğru bir mantık yürütmek ve gerektiği gibi davranmak tepkilerimizi daha başarılı yönetmemizi de sağlayacaktır.

Duygularımızın gücü olduğunu bilerek anlamak ve odaklanmakta önemlidir. Bir amaç edindiğimizde huzur, tutku, güç , perspektif  de ortaya çıkar ve potansiyelimizi kullanabilmemizi sağlarlar.Duygularımızın gücünü bilmek başkalarının duygularına da karşılık vermek için bir adımdır.Bugün başarılı olabilmek için başka insanların duygularını anlamak ve doğru karşılık vermek zorundayız. Örneğin iş hayatınızda , özel hayatınızda vb…sizi mutlu edebilecek bir performans gösterebilmeniz için başkaları ile güven ilişkileri kurmak için iyi bir iletişim sağlamanız gereklidir.Gerek işinizde gerek çevrenizdeki kişilerle doyurucu  ilişkiler kurmak karşılaştığınız sorunları çözmede ve duygularınızı dilediğiniz gibi yaşamanız için fırsatlar sağlayacaktır.

Olduğunuz gibi yaşayın,olmak istediğiz role bürünmektense benliğinizi kabul edin. İstediğiniz yaşamı yaşayabilirsiniz. Kendinize karşı dürüst olun. Yaşam yolculuğunuzdaki en büyük mutluluğunuzu keşfedin. Anı yaşamak için yaşamın tüm alanlarında dengeyi gözetin. Duygularınızın size gönderdiği bilgilere kulak verin. Kişisel gereksinimlerinizi karşılayın ve hareketlerinizi başkalarının düşüncelerine göre ayarlamayın. Kendi fikirlerinize, görüşlerinize güvenin. Kendiniz için iyi ve toplumsal kurallara uygun olandan daha azına razı olmayın. Geçmişten ders alın ama sonra geriye dönüp bakmayın. Geçmiş deneyimleriniz hayat basamaklarında siz  yol alırken size ayna olsun, ancak dersini alıp yolunuza umutla devam edin.

Bu yazı yorumlara kapanmıştır.